Examples of using "Tightly" in a sentence and their turkish translations:
Birbirlerine sıkıca sarıldılar.
Lütfen sıkıca ısır.
Ben ona sıkıca sarıldım.
O onu sıkıca tuttu.
O onu sıkıca tuttu.
Lütfen bunu sıkı tutun.
Ona sıkı sıkı sarıldım.
- Tom ve Mary sıkıca sarıldılar.
- Tom ve Mary sıkı biçimde sarıldılar.
Tom gözlerini sıkıca kapattı.
Onların hikayeleri sıkıca birbirine geçer.
O, kolumu sıkıca kavradı.
Tom Mary'nin kolunu sıkıca tuttu.
Tom elimi sıkıca tuttu.
Tom ve ben sıkıca sarıldık.
Tenis raketini sıkıca kavradı.
Onlar battaniyelerin altında sıkıca sarınıp yattılar.
- Kavanozu çok sıkı biçimde kapatmayın.
- Kavanozu çok sıkı biçimde kapatma.
İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.
Bu kemer bana çok sıkı biçimde geliyor.
Ben ona sıkıca sarılıp ağladım.
Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.
Sıkıca-örülmüş halılar genellikle daha değerlidir.
O, elimden sıkıca tuttu.
O, onun arkasından kapıyı sıkıca kapattı.
O, sıkıca elime tutundu.
O genellikle sıkıca kapalı kapılar ardında çalışır.
İki parça birlikte sıkıca yapıştırıldı.
Tom Mary'yi kollarında sıkıca tuttu.
Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi.
Linda, Dan'ın onu sıkıca kucaklamasını istedi.
O ellerini sıkıca kulakları üzerinde tuttu.
Tom Mary'yi sıkıca tuttu.
Mary kollarını sıkıca göğsüne sardı.
Tom Mary'nin ellerini aldı, ve onları sıkıca tuttuç
Tom gözlerini sık biçimde kapattı ve acıya dayandı.
Tom, Mary'nin elini çok sıkı tuttu ve gitmesine izin vermedi.
O, elimi kavradı ve onu sıkıca tuttu.
Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.
- O, onu sıkıca tuttu ve gitmesine asla izin vermedi.
- Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
Tom kollarını Mary'nin etrafına koydu ve ona sıkıca sarıldı.
Tom Mary'ye sıkıca sarıldı ve onun gitmesine asla izin vermek istemedi.
İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.
İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.
Tom Mary'ye sıkıca sarıldı.