Examples of using "Power" in a sentence and their turkish translations:
Bilgi güçtür.
endüstriyel güç yaptı.
Elektriği kes.
güçlerini bulmalarını
Eğitim güçtür.
ve ilaç gücü.
O güç-düşkünü biridir.
Bilgi güçtür.
Bilgi güçtür.
- Para güçtür.
- Para iktidardır.
Güç kaybettik.
Gücünü kullan.
İktidar yolsuzluğa neden olur.
Güç insanları bozar.
Arabamın elektrikli camları ve elektrikli kapı kilitleri var.
Gücümü küçümseme.
Güç kablosu prize takılı mı?
iktidarı eleştirdiğinde iktidarı sevenler eleştirse de
O, gücün kötüye kullanılmasıdır.
Daha çok rahim enerjisine,
güç, kuvvet ve umut.
Gücüm de yok.''
Porto Riko'nun satın alma gücü.
Onun gücüne ihtiyacım var.
Daha çok güce ihtiyacım var.
Nükleer enerji güvenlidir.
O, iktidara aç.
O, güneş enerjisi kullanır.
Onun mutlak gücü var.
Elektrik kesildi.
Ve 2029'a kadar yönetimde kalabilir.
Bilgelik bize güç verir.
Tom sadece güç istiyor.
Elektriği kes.
İnsanın gücü bilgidir.
İnsanlara güç sağla.
okullara gitseydik?
çünkü güç tüketicinin elinde.
Tabii ki güç tatlıydı.
ve ülkede reformlar yapar..
Kokusunu bırakarak gücünü afişe ediyor.
Gücü yüksek biraz
Güç ve para ayrılmaz.
- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.
Bu benim gücümü aşar.
Gücü açacağım.
Çarkı su gücü çeviriyor.
Bilgi en büyük güçtür.
Elektrik yine geldi.
Hitler 1933 yılında iktidara geldi.
Onlar nükleer güce karşılar.
Tom elektrikli aletlerle çalışır.
Güç Tom'un elinde.
Sıradan insanlar muazzam bir güce sahip.
Elektrik kesilmesine ne sebep oldu?
Sizin pilin gücü düşük.
Mary'nin irade gücü yok.
Tom'un irade gücü yok.
- Elektrik kesintisine ne neden oldu?
- Elektrik kesintisine ne sebep oldu?
Tom bir Power Ranger mi?
- Gücümüz yok.
- Yetkimiz yok.
Tom nadiren elektrikli aletler kullanır.
Ben senin gücüne inanıyorum.
Daha yüksek bir güç var olabilir.
Güç harika afrodizyaktır.
Bir elektrik kesintisi vardı.
- Satın alma gücü çok düştü.
- Alım gücü büyük ölçüde düştü.
Güneş enerjisi çevre dostudur.
Çok fazla güçi yolsuzluğa neden oluyor.
Hiçbir şey senin gücünün ötesinde değildir.
- Tom iktidara susamış.
- Tom iktidarı çok arzu ediyor.
Güç onu delirtiyor.
Nadiren elektrikli el aletleri kullanıyorum.
Benim irade gücüm yok.
- Güç gösterisiydi.
- Ağırlığını koydu.
Kralın gücü elinden alındı.
Hadi hanımlar; itiyoruz, şevkle, güçlü!
Onlara bu gücü verebiliriz.
Güce ve iktidara giden yol
Böyle bir güçten bahsediyorum
Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.
Sorun benim gücümün ötesinde.
Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.
Özgürlük yalnızca gücün olduğu yerdedir.
Fırtına bir elektrik kesintisine neden oldu.
Büyük güç, büyük sorumluluk getirir.
Bilgelik, güce baskın gelmez.
İhtiyacın olan şey dayanıklılıktır.
Bu bir irade gücü konusu.
Güç ne zaman geri gelecek?
1929'da ezici bir üstünlükle iktidara geldi.