Examples of using "Area" in a sentence and their turkish translations:
kumu burdan al ve buraya taşı.
Alanı güvenlik altına al.
Bu bir yasal gri alan.
Uzmanlık alanın ne?
Şu bölgeye baksanıza.
o bölge kazıldı
Bu bölgeyi temizleyelim.
Şimdi bu bölgeyi terk et.
Bölge sessizdi.
Bu bir turist alanı.
Ben bu alanı seviyorum.
Bu alanı biliyorum.
Tom alanı tanıyor.
- Bu alan basınç altındadır.
- Bu alan basınçlıdır.
- Bu alan tazyiklidir.
- Bu alan basınçlandırılmıştır.
Bu alan harap ediliyor.
Uzmanlık alanınız nedir?
Bu alanın dışında yürümeyin.
Bu yasak bir alandır.
Ben alandaydım.
Burası meskun bir bölgedir.
O, ahlaki bir gri alandır.
Kısıtlı bir alandasın.
İnşaat alanı: baretler gerekli.
Alan oldukça temiz görünüyordu.
Biz bütün alanı kontrol ediyoruz.
- Çöp alanı nerede?
- Çöplük nerede?
Bu bölge son derece yalıtılmıştır.
Bu alan tamamen değişti.
O bölgeye gitmeyin.
İngiliz birlikleri o alanı zorla işgal ediyorlar.
O bir tarım alanı idi.
Senin gözde kayak alanın nedir?
- Bu alanda yaşıyorum.
- Bu bölgede yaşıyorum.
Bu alanı temizliyoruz.
Polis bölgeyi kordon altına aldı.
Sami o bölgede yaşıyor.
Hangi alanda uzmansın?
Hangi alanda uzmansın?
- Bu bölgeyi bilirim.
- Bu muhite aşinayım.
Kabiliye muhteşem bir bölgedir.
Senin bu bölgeyi bildiğini sanıyordum.
- Avustralya'nın toplam yüzölçümü ne kadardır?
- Avustralya'nın yüzölçümü ne kadar?
Bu alanda birçok yabani hayvanlar var.
bu alandaki araştırmaları desteklemek
Evet, Lidya o bölgedeydi
Nehir geniş bir alanı su altında bıraktı.
Yakında bir alışveriş alanı vardır.
Av kuşları arazide boldur.
Çevredeki herkes çok çalışır.
Bu alanda mı yaşıyorsunuz?
Kırsal bir alanda yaşıyorum.
Uzak bir yerde yaşıyorum.
Biz uzak bir bölgede yaşıyoruz.
Bu civardaki alan bombalandı.
Yemek alanı her zaman yoğun.
Yemek alanı oldukça yoğun.
O bölgede mi yaşıyorsunuz?
Herkesin bir ilgi alanı vardır.
Bu tehlikeli bir bölge olabilir.
Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
Etraf çok sakindi.
Bu alana yakın plaj var mı?
yönde ve bulunduğu yerde değiş tokuşu beraberinde getirir.
Bu alanı oldukça iyi biliyorum.
Bu alanda nadiren kar yağar.
Bu alanı oldukça iyi biliyorum.
Onlar güzel bir bölgede yaşıyorlar.
Liman bölgesi güzel bir alandır.
Dan alanının dışına taşındı.
Bu alanda fotoğraf çekmek yasaktır.
Bu, yoğun ormanlık bir alandır.
Hangi alanda uzmansın?
Tom Boston bölgesinde yaşıyor.
- Bu bölgeye aşina mısın?
- Bu bölgeyi iyi biliyor musun?
Bu alan şu anda inşa edilmiştir.
Su, bu alanda azdır.
Bu alanda sigara içmek yasaktır.
Bu benim uzmanlık alanımın dışında.
Burada parkedilmez.
Bölgeyi iyi tanıyor musun?
Tom bu alanı çok iyi bilir.
Tom bir kırsal alandan.
Tom bölgeyi oldukça iyi bilir.
Tom bu bölgeyi biliyor.
Fadıl bölgede oyalanmadı.
- Bu bölgede ormanlar gittikçe azalıyor.
- Bu alan yavaş yavaş ormansızlaştırılıyor.
- Leyla bir yerleşim alanında yaşıyordu.
- Leyla bir yerleşim bölgesinde oturuyordu.
Leyla kırsal bir bölgede yaşıyordu.
Tom uzak bir bölgede yaşıyor.
Altın bu alanda çıkarılır.
Bu bölgeyi çok iyi biliyorum.
Bu bölge mandalina ile ünlüdür.
Boston bölgesinde yaşıyorum.
Tom bir dinlenme alanında durdu.
- Bu bölgeye aşina değilim.
- Bu muhitin yabancısıyım.
Onun gri bir alan olduğunu söylerdim.
Tom, bölgeyi iyi tanıdığını söyledi.
Tom Boston bölgesinde kalacak.