Examples of using "Recession" in a sentence and their turkish translations:
Biz bir durgunluk içindeyiz.
Durgunluk bitti.
Durgunluktan etkilenmedim.
Biz gerçekten bir durgunluk içindeyiz.
Biz derin bir durgunluk içindeyiz.
- Durgunluk sonsuza kadar sürmeyecek.
- Resesyon sonsuza dek sürmeyecek.
Ekonomi durgunluğa girdi.
Banka ekonomik durgunluk sırasında çöktü.
Amerikan ekonomisi bir durgunluk yaşadı.
- Dünya ekonomisi şimdi gerileme döneminde.
- Dünya ekonomisi şimdi durgunluk döneminde.
Piyasadaki durgunluk birçok iş yerinin kapanmasına sebep oldu.
Herkes durgunluğun yakında sona ereceğini umuyor.
Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı.
Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.
Durgunluk sona eriyor.
Tom son durgunluk döneminde işini kaybetti
Japonya durgunluktan kurtulmak için hala mücadele veriyor.
Bankalar önümüzdeki durgunluk için nasıl hazırlanabilirler?
Küresel ekonomi durgunluk içine düştü.
Son ekonomik durgunlukta işini kaybetti.
Binlerce küçük işletme durgunluk sırasında iflas etti.
Walmart, Ekonomik Kriz'den beri
Benim iş durgunluktan dolayı işlemez halde.
İşsizlikteki bu artış, durgunluğun bir sonucudur.
İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi.
Bu arada, ekonomik kriz patladı ve işimi kaybettim.
Ekim 2009, Büyük Durgunluk’un en kötü yılının en kötü ayıydı.
Bir durgunluğun ortasında bile bir işi bırakmak zorunda olduğumuz zamanlar vardır.
Sözde bir durgunluk içinde olmamıza rağmen bu Altın Hafta tatilinde rekor sayıda insan yurt dışında seyahat ediyor.