Translation of "During" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "During" in a sentence and their turkish translations:

During my chemotherapy,

Kemoterapi sırasında,

During this whole process,

Bu sırada,

And contract during exhalation.

dev, şişirilebilir bir poşet gibi.

But during ‘The Terror’,  

Ancak 'Terör' sırasında,

during the Nicopolis campaign.

Niğbolu yürüyüşü sırasında büyük önem taşıyordu.

Tom died during surgery.

Tom ameliyat sırasında öldü.

Don't talk during class.

Ders esnasında konuşma.

He died during surgery.

Ameliyat sırasında öldü.

Sami fasted during Ramadan.

- Sami ramazanda oruç tuttu.
- Sami ramazanı oruçlu geçirdi.

The sun shines during the day; the moon during the night.

Güneş gündüzün, ay ise geceleyin parlar.

- Tom fell asleep during the movie.
- Tom fell asleep during the film.

Tom film sırasında uyuyakaldı.

- To talk during a concert is rude.
- Talking during a concert is rude.
- It's rude to talk during a concert.
- It's bad manners to talk during a concert.

- Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.

During the period of globalization,

Küreselleşme sürecinde

Topically during sports like soccer.

aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.

during a night on Earth?

...Dünya'nın bir gecesinde. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

He is lively during recess.

O, tatil sırasında canlı.

No admittance during the performance.

Gösteri boyunca giriş izni yoktur.

Tom took notes during class.

Tom, ders sırasında notlar aldı.

It rained during the night.

Gece boyunca yağmur yağdı.

He fell asleep during class.

O, ders sırasında uyuyakaldı.

She fell asleep during class.

- Derste uyuyakaldı.
- Ders sırasında uyuyakaldı.

Bears hibernate during the winter.

Ayılar kış uykusuna yatar.

Tom fell asleep during class.

Tom ders sırasında uyuyakaldı.

Silence reigned during the speech.

Konuşma sırasında sessizlik hüküm sürdü.

Tom kept silent during dinner.

Tom akşam yemeği sırasında sessiz kaldı.

Anarchy can happen during wartime.

Savaş sırasında anarşi olabilir.

They talked during the movie.

Film sırasında konuştular.

I never work during weekends.

Ben hafta sonlarında asla çalışmam.

Her cellphone rang during class.

Ders süresince telefonu çaldı.

Be quiet during the lesson.

Kurs sırasında gürültü yapma.

Be quiet during the course.

Kurs sırasında sessiz olun.

Keep yourself alive during winter.

Kışın kendinizi canlı tutun.

Tom changes channels during commercials.

Tom reklamlar sırasında kanalları değiştirir.

Yanni slept during the day.

Yanni gün boyunca uyudu.

- It must have rained during the night.
- It must've rained during the night.

Gece boyunca yağmur yağmış olmalı.

- It must have been broken during shipping.
- It must've been broken during shipping.

Nakliye sırasında kırılmış olmalı.

- I injured myself during the physical education lesson.
- I injured myself during PE class.

- Beden dersinde sakatlandım.
- Beden eğitimi dersinde sakatlandım.

Start fading in midlife, during menopause,

orta yaşlarda azalmaya başlıyor ve menopoz boyunca azalıyor,

Missions during the Cuban Missile Crisis.

uçan eski bir casus uçak pilotu olan çaylak astronot Roger Chaffee de vardı .

Meg called you during your absence.

Sen yokken Meg seni aradı.

He stayed there during the vacation.

Tatil boyunca orada kaldı.

Let's have some coffee during recess.

Mola sırasında biraz kahve içelim.

I did nothing during the holidays.

Tatil sırasında hiçbir şey yapmadım.

I visited Hokkaido during summer vacation.

Yaz tatili sırasında Hokkaido'yu ziyaret ettim.

Many peasants died during the drought.

- Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
- Kıtlık süresince birçok köylü öldü.

The boat sank during the storm.

Tekne fırtına sırasında battı.

There is no school during August.

Ağustos boyunca okul yok.

They work only during the day.

Onlar sadece gün boyunca çalışırlar.

He went skiing during the winter.

Kış boyunca kayak yapmaya gitti.

Tom took notes during the meeting.

Tom toplantı sırasında notlar aldı.

He got sick during the trip.

O, yolculuk sırasında hastalandı.

He remained dumb during this discussion.

Bu tartışma sırasında o sessiz kaldı.

Do not read during the meal.

Yemek sırasında bir şey okumayınız.

It rained during the whole meeting.

Tüm toplantı boyunca yağmur yağdı.

Please conserve water during the summer.

Lütfen yaz mevsimi sırasında suyu koruyun.

He was hanged during the Revolution.

O, devrim sırasında idam edildi.

He snored loudly during his sleep.

O, uykusu sırasında yüksek sesle horladı.

The doorbell rang during the meal.

Yemek sırasında kapı zili çaldı.

Our son died during the war.

Oğlumuz savaşta öldü.

It snows here during the winter.

- Buraya kışın kar yağar.
- Burası kışları kar yağışlıdır.

The sun shines during the day.

Güneş gün boyunca parıldar.

Tom kept silent during the meeting.

Tom toplantı boyunca sessiz kaldı.

Tom remained silent during the meeting.

Tom toplantı sırasında sessiz kaldı.

May we smoke during the break?

Molada sigara içebilir miyiz?

Admission is free during Christmas break.

Noel tatili sırasında giriş ücretsizdir.

That changed during the Great Depression.

Büyük Buhran sıralarında bu değişti.

He was asleep during the lesson.

O, ders sırasında uyuyordu.

My mother died during my absence.

Annem yokluğum sırasında öldü.

The electricity failed during the storm.

Fırtına esnasında elektrik kesildi.

Talking during a concert is rude.

Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.

Tom passed away during the night.

Tom geceleyin bayıldı.

Tom fell asleep during the concert.

Tom konser sırasında uyuyakaldı.

He remained silent during the meeting.

O, toplantı sırasında sessiz kaldı.

It rained hard during the morning.

Sabahleyin sert yağmur yağdı.

I watched TV during my breaks.

Molalarım sırasında TV izledim.

He only works during the day.

O sadece gündüz çalışır.

The bank collapsed during the recession.

Banka ekonomik durgunluk sırasında çöktü.

They went skiing during their date.

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.

Tom cried during his son's graduation.

Tom oğlunun mezuniyeti sırasında çığlık attı.

No talking during the test, people.

Sınav sırasında konuşmak yok millet.

I'll never talk during class again.

Bir daha asla ders sırasında konuşmayacağım.

The school is closed during summer.

Okul yazın kapalıdır.

We were traveling during the summer.

Yaz boyunca geziyorduk.

Macramé was popular during the seventies.

Macramé yetmişli yıllarda popülerdi.

Many bees died during the winter.

- Bir sürü arı kışın öldü.
- Kış boyunca birçok arı öldü.

Tom didn't appear during the meal.

Tom yemek sırasında görünmedi.

Cockroaches hide themselves during the day.

Hamam böcekleri gün boyunca kendilerini gizler.

The sickness worsened during the night.

Hastalık geceleyin kötüleşti.

Tom kissed Mary during the movie.

Tom film sırasında Mary'yi öptü.

Lightning can occur during a storm.

Yıldırım bir fırtına anında oluşabilir.