Examples of using "Locals" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbirimiz yerel halk değiliz.
Yerel halk çok misafirperver.
Yerel halk görünen o ki ortalıkta yok.
Buradaki insanlar çok çekici giysiler kullanmaya alışkındır.
Yerliler bu nehre "insan yiyen" derler ve ondan korkarlar.
Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.
Hükümetin istediği tek şey işlerin %75'inin yerli halka verilmesiydi.
Yerliler bu nehre adam yiyen nehir diyorlar ve ondan korkuyorlar.
Dün abim yerlilere yardım etmek Fukushima'ya gitti. Ben radyasyon seviyelerindeki artıştan çok korkuyorum.