Translation of "Call" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Call" in a sentence and their turkish translations:

- Please, call him.
- Call him.
- Call her.

Onu ara.

- Call security!
- Call security.

Güvenliği ara!

- Call me!
- Call me.

Ara beni.

- Call me!
- Call me.
- Give me a call.

Ara beni.

- Give him a call.
- Give her a call.
- Call him.
- Call her.

Onu ara.

Call.

Ara.

- Call an ambulance.
- Call an ambulance!

Bir ambulans çağırın.

- Please call him.
- Please, call him.

- Lütfen onu ara.
- Lütfen, onu ara.

- Call the police!
- Call the police.

- Polis çağır!
- Polisi çağır!
- Polisi arayın!
- Polisi ara!

Don't call us, we'll call you.

- Sen bizi arama. Biz seni ararız.
- Sen arama. Biz seni arayacağız.

- Call me Tom.
- Call me Tom!

Beni ara Tom.

- I'll call back.
- I'll call again.

Tekrar arayacağım.

- Call Tom.
- Give Tom a call.

Tom'u arayın.

Your call.

Karar sizin.

Last call!

Son siparişler!

Call me!

Beni ara!

Call home!

Evi ara!

Call us.

Bizi ara.

They'll call.

Onlar arayacak.

I'll call.

- Arayacağım.
- Çağıracağım.

Tom'll call.

Tom arayacak.

Call 911!

911'i arayın!

Call Ishmael.

İsmail'i ara.

Call Tom.

Tom'u ara.

Call them.

Onları ara.

Call security.

Güvenliği ara.

Call him.

Onu ara.

- I'll call you.
- I will call you.

- Seni arayacağım.
- Ben seni arayacağım.

- I'll call again later.
- I'll have to call back.
- I'll call back later.

Daha sonra tekrar arayacağım.

- I'll call the police.
- I'll call the police!

Polis çağıracağım.

- Please give me a call.
- Please call me.

Lütfen beni ara.

- Don't call her now.
- Don't call him now.

Ona şimdi telefon etme.

Don't call 911! You have to call 112.

911'i arama! 112'yi aramak zorundasın.

- Call the fire department!
- Call the fire department.

İtfaiyeyi çağırın!

- Call me tomorrow.
- Give me a call tomorrow.

Yarın beni ara.

- Just call Tom.
- Just give Tom a call.

Sadece Tom'u ara.

- Don't call the police.
- Don't call the cops.

- Polisi arama.
- Polis çağırma.

- Call him this evening.
- Call her this evening.

Bu akşam onu ara.

- Just give her a call.
- Just call her.

Sadece onu arayın.

- I'll call them.
- I'm going to call them.

Onları arayacağım.

- Call me a cab.
- Call me a taxi.

Bana bir taksi çağır.

- Did anyone call you?
- Did anybody call you?

Birisi seni aradı mı?

- I'll call you up tomorrow.
- I'll call you tomorrow.
- I will call you tomorrow.

Seni yarın arayacağım.

- I'll call you back later.
- I'll call you later.
- I will call you later.

Seni daha sonra arayacağım.

- You should call her.
- You're supposed to call him.
- You're supposed to call her.

- Onu araman gerekiyor.
- Onu aramalısın.

- We have to call them.
- We've got to call them.
- We should call them.

Onları aramak zorundayız.

- We have to call him.
- We've got to call him.
- We should call him.

Onu aramak zorundayız.

- We have to call her.
- We've got to call her.
- We should call her.

Onu aramalıyız.

Call 112 now

Hemen 112'yi arayın

Call your sisters.

- Senin kız kardeşlerini çağır.
- Senin kız kardeşlerini ara.

I'll call later.

Ben daha sonra ararım.

Call an ambulance.

Bir ambulans çağırın.

Don't call me.

Beni arama.

Call the manager.

Yöneticiyi ara.

I'll call him.

- Onu arayacağım.
- Onu ararım.
- Onu çağırırım.

Call my husband.

Kocamı arayın.

I'll call them.

Onları arayacağım.

Did Tom call?

Tom aradı mı?

We'll call you.

Sizi arayacağız.

Let's call Tom.

Tom'u arayalım.

Call me back.

Beni tekrar ara.

Don't call anybody.

Herhangi birini arama.

I'll call Tom.

Tom'u arayacağım.

Did you call?

Sen aradın mı?

Call the doctor!

Doktor çağır!

That's Tom's call.

- Bu Tom'un çağrısı.
- Bu Tom'un kararı.

Call Tom immediately.

Derhal Tom'u arayın.

Call me tomorrow.

Yarın beni ara.

Call 110 immediately.

Hemen 110'u ara.

Just call her.

Sadece onu arayın.

Let's call her.

Onu arayalım.

Call me tonight.

- Bu akşam beni ara.
- Bu gece beni ara.

I'll call someone.

Birinin arayacağım.

Call the doctor.

Doktoru ara.

Tom will call.

Tom arayacak.

Call Tom's bluff.

Tom'un blöfünü gör.

Just call Tom.

Sadece Tom'u ara.

Please call Tom.

Lütfen Tom'u ara.

We'll call Tom.

Tom'u arayacağız.

We'll call back.

Tekrar arayacağız.

They'll call tonight.

Onlar bu gece arayacaklar.