Translation of "Vanished" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Vanished" in a sentence and their turkish translations:

Tom vanished.

Tom kayboldu.

Who vanished?

Kim kayboldu?

His fears vanished.

Onun korkuları kayboldu.

The thief vanished.

Hırsız kayıplara karıştı.

Tom's smile vanished.

Tom'un gülümsemesi kayboldu.

- All her hopes have vanished.
- All his hopes have vanished.

Bütün umutları yok oldu.

The ghost vanished suddenly.

Hayalet aniden kayboldu.

- They vanished.
- They disappeared.

Onlar kayboldu.

Tom's smile vanished instantly.

Tom'un gülümsemesi anında kayboldu.

The prisoners have vanished.

Mahkumlar gözden kayboldu.

Their hopes have vanished.

Umutları yok oldu.

Sami vanished soon after.

Sami hemen sonra ortadan kayboldu.

- Sami disappeared.
- Sami vanished.

Sami ortadan kayboldu.

And if we vanished today,

Bugün ortadan kaybolsak

The girl vanished like magic.

Kız, sihir gibi kayboldu.

Tom seems to have vanished.

Tom gözden kaybolmuş gibi görünüyor.

Tom appears to have vanished.

Tom kaybolmuş görünüyor.

Tom vanished into the darkness.

Tom karanlıkta ortadan kayboldu.

Tom vanished without a trace.

Tom iz bırakmadan ortadan kayboldu.

It can't have just vanished!

O kaybolmuş olamaz.

All her hopes have vanished.

Tüm umutlar söndü.

Tom mysteriously vanished in 2013.

Tom 2013'te gizemli bir şekilde kayboldu.

The locals seem to have vanished.

Yerel halk görünen o ki ortalıkta yok.

The ship vanished over the horizon.

Gemi ufukta kayboldu.

My friend vanished into thin air.

Arkadaşım kayıplara karıştı.

The sun vanished behind a cloud.

Güneş, bir bulutun arkasında gözden kayboldu.

- It just disappeared.
- It just vanished.

Az önce gözden kayboldu.

The smoke vanished with the wind.

Duman rüzgarla birlikte yok oldu.

The foam vanished in an instant.

Köpük bir anda kayboldu.

He vanished without saying a word.

Tek kelime bile etmeden ortadan kayboldu.

All hope of winning the game vanished.

Tüm oyunu kazanma umudu kayboldu.

- Tom got lost.
- Tom has disappeared.
- Tom vanished.

Tom kayboldu.

The next morning, he vanished without any explanation.

Ertesi sabah herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu.

The boy, it turns out, has already vanished.

Çocuk, o çıkıyor, zaten gözden kayboldu.

These are evidence of a vanished ancient culture.

Bunlar eski eksik kültürün kanıtlarıdır.

When I came back, my car had vanished.

Geri döndüğümde arabam yok olmuştu.

The plane appears to have vanished into thin air.

Uçak ortadan kaybolmuş görünüyor.

Many kinds of animals have vanished from the earth.

Dünyadan birçok hayvan türü yok oldu.

- Oddly, she had suddenly disappeared.
- Strangely, she has suddenly vanished.

Garip bir biçimde, o aniden ortadan kayboldu.

When Tom woke up, he found that Mary had vanished.

Tom uyandığında Mary'nin ortadan kaybolduğunu anladı.

One day, the island of Atlantis vanished into the sea.

Bir gün, Atlantis adası denizde kayboldu.

The blank spots have vanished from the maps. They have migrated to the history books.

Boş noktalar haritalardan kayboldu. Onlar tarih kitaplarına göç ettiler.

- Tom disappeared without leaving a trace.
- Tom disappeared without a trace.
- Tom vanished without a trace.

Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.

The man looked at Tom, then vanished through the stage door out into the dark London street.

Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu.