Examples of using "Vanished" in a sentence and their turkish translations:
Tom kayboldu.
Kim kayboldu?
Onun korkuları kayboldu.
Hırsız kayıplara karıştı.
Tom'un gülümsemesi kayboldu.
Bütün umutları yok oldu.
Hayalet aniden kayboldu.
Onlar kayboldu.
Tom'un gülümsemesi anında kayboldu.
Mahkumlar gözden kayboldu.
Umutları yok oldu.
Sami hemen sonra ortadan kayboldu.
Sami ortadan kayboldu.
Bugün ortadan kaybolsak
Kız, sihir gibi kayboldu.
Tom gözden kaybolmuş gibi görünüyor.
Tom kaybolmuş görünüyor.
Tom karanlıkta ortadan kayboldu.
Tom iz bırakmadan ortadan kayboldu.
O kaybolmuş olamaz.
Tüm umutlar söndü.
Tom 2013'te gizemli bir şekilde kayboldu.
Yerel halk görünen o ki ortalıkta yok.
Gemi ufukta kayboldu.
Arkadaşım kayıplara karıştı.
Güneş, bir bulutun arkasında gözden kayboldu.
Az önce gözden kayboldu.
Duman rüzgarla birlikte yok oldu.
Köpük bir anda kayboldu.
Tek kelime bile etmeden ortadan kayboldu.
Tüm oyunu kazanma umudu kayboldu.
Tom kayboldu.
Ertesi sabah herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu.
Çocuk, o çıkıyor, zaten gözden kayboldu.
Bunlar eski eksik kültürün kanıtlarıdır.
Geri döndüğümde arabam yok olmuştu.
Uçak ortadan kaybolmuş görünüyor.
Dünyadan birçok hayvan türü yok oldu.
Garip bir biçimde, o aniden ortadan kayboldu.
Tom uyandığında Mary'nin ortadan kaybolduğunu anladı.
Bir gün, Atlantis adası denizde kayboldu.
Boş noktalar haritalardan kayboldu. Onlar tarih kitaplarına göç ettiler.
Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu.