Examples of using "Insufficient" in a sentence and their turkish translations:
Bu yetersiz.
Cevabınız tamamen yetersiz.
Okumak için, yeterli ışık yok.
Onun coğrafya bilgisi yetersizdir.
Fotoğraf çekmek için yetersiz ışık var.
Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
Tabi bu olaydan sonra hastane sayımızın yetersiz olduğu görülünce
Arkadaşlarımdan birçoğu kendi başlarına yaşamaya çalıştı ancak yaşam biçimleri için yetersiz para nedeniyle eve döndü.