Examples of using "Hoover" in a sentence and their turkish translations:
Hoover, plana karşı çıktı.
Edgar Hoover nerede çalıştı?
Hoover bunun yanlış olduğunu söyledi.
Hoover, Amerikalılar için iyi tanınmış biriydi.
Hoover, Amerikan kuvvetlerini Nikaragua'dan geri çekti.
Onlar kendi durumu için Başkan Hoover'ı suçladı.
Herbert Hoover 1928 seçimini kazandı.
Başkan Hoover krizi çözmeye çalıştı.
Hoover oyların yüzde elli sekizini kazandı.
Hoover, 1874'te tarım eyaleti Iowa'da doğdu.
Süpermarkette bir elektrikli süpürge aldı.