Examples of using "Well" in a sentence and their turkish translations:
Peki, peki, peki, burada neyimiz var?
İyi başladı, iyi bitti.
Aferin.
İyi biten her şey iyidir.
İşte...
Pekâlâ...
Pekala... Size anlatayım
Tamam!
Tom iyi.
Doğru yaşa, mutlu ol.
O iyi konuşur.
- Aferin!
- İyi iş çıkardın!
Tabii.
Çünkü, Montevideo limanı çok değerliydi ve
İşte... hayır.
İyi uykular!
Hadi sor!
iyi dinleyin.
Oh iyi.
İyi dedin!
İyileş!
Güzelce not al.
Pekâlâ. Bu gayet iyi oldu.
Pekâlâ. Bu gayet iyi oldu.
O iyi davrandı.
Onlar iyi durumda.
Pekala, gidelim.
Yapmak söylemekten daha iyidir.
İyi değilim.
Tom bunu iyi yaptı.
O iyi konuşur.
O, kuyuda.
İyi biten her şey iyidir.
- İyi hissetmiyorum.
- Kendimi iyi hissetmiyorum.
Yemeğini iyi çiğnesen iyi olur.
İyi değilim.
O iyi şarkı söyleyemez.
İyi uyuyamadım.
O gerçekten iyi gitti.
O, çok güzel şarkı söyleyebilir.
Tom oldukça iyi dans eder.
Tom kendini iyi hissediyor mu?
- Tom oldukça iyi yüzer.
- Tom oldukça iyi yüzüyor.
Bu iyi gitti.
O, Tom'a iyi ödeme yapar.
Tom iyi hissetmiyor.
Tom iyi hissetmiyor.
O gerçekten iyi konuşur.
Ben gerçekten iyi yaptım.
Tom gerçekten iyi yaptı.
Umarım iyisin.
Tom onu gerçekten çok iyi yaptı.
Baylar da lütfen.
Dayanıksız bir yapı olur.
Aferin size!
iyi veya kötü,
yani, Greta Thunberg.
Tam olarak değil.
Dinlemeye devam edin.
- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.
O iyi şarkı söyler.
O, iyi yüzer.
O iyi görünüyordu.
İyi uykular, Timmy.
Mary iyi mi?
İyi değilsin.
Şemsiyeler iyi satılır.
İyi çalışıyor.
O iyi çalışıyor.
O, iyi konuşur.
O, iyi yapılıdır.
Ona iyi davran.
Ona iyi davran.
Bravo, arkadaşlar.
O iyi yapacak.
İyi değilim.
İyi değildim.
Tom iyi çizer.
Tom iyi yazar.
O iyi şarkı söyler.
Ben iyi şarkı söylerim.
Peki, ben yalan söyledim.
Ben yeterince iyiyim.
Şey, bu karışık.
Biz iyi yaptık.
Ben oldukça iyiyim.
Peki, o farklı.