Examples of using "Endured" in a sentence and their turkish translations:
imkansız denemelere katlanmış
Tom ağrıya tahammül etti.
- Acıya katlandım.
- Ağrıya dayandım.
- Tom çok şeye göğüs gerdi.
- Tom pek çok şeye katlandı.
Biz yeterince uzun katlandık.
O, acı sona katlandı.
- Çaresi yoksa katlanmak gerekir.
- Başa gelen çekilir.
Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
Tom gözlerini sık biçimde kapattı ve acıya dayandı.
Mülteciler çölde 18 saatlik yürüyüşe dayandılar.
- Michelle yaklaşık iki düzine ameliyata, kapsamlı terapi ve iyileşmeye katlandı.
- Michelle yaklaşık iki düzine ameliyat, kapsamlı tedavi ve iyileşme sürecinden geçmişti.
Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.
O, Amerika için çoğumuzun hayal bile edemeyeceği fedakarlıklara katlandı.