Examples of using "Disabled" in a sentence and their turkish translations:
O doğuştan özürlü.
- Tom kısmen devre dışıdır.
- Tom kısmen özürlüdür.
Kocam özürlüdür.
Şu zavallı kadın engelli.
daha fazla engelli olmaya devam ettim.
Engelli insanlara yardım etmekten gerçekten hoşlanırım.
Engelli insanlar acınmaya katlanamaz.
Tom, Mary'nin video gözetim sistemini devre dışı bıraktı.
fakat gittikçe daha ciddi şekilde engelli oldum.
Engelli onu onların en iyi avukatı olarak düşündü
Özürlü insanlar için evi tamir ettim.
İnsanlar onlara acıdığında engelli insanlar buna katlanamaz.
Birçok sağır insan "özürlü" olarak düşünülmekten hoşlanmazlar.
Hırsızlar müzenin içindeki Kapalı Devre kameralarını devre dışı bıraktı.
Engelli insanlar acınmaya katlanamaz.
hastaneyi geldiklerinden daha kötü terk ettikleri sonucuna varmış.
Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu.
Teknik nedenlerle, şu anda arama özelliği devre dışıdır.
İzinsiz engelli bir bölgeye park etmek için ağır para cezası vardır.
Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.