Translation of "Disabled" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Disabled" in a sentence and their turkish translations:

She is congenitally disabled.

O doğuştan özürlü.

Tom is partly disabled.

- Tom kısmen devre dışıdır.
- Tom kısmen özürlüdür.

My husband is disabled.

Kocam özürlüdür.

That poor lady is disabled.

Şu zavallı kadın engelli.

I continue to get more disabled.

daha fazla engelli olmaya devam ettim.

I really enjoy helping disabled people.

Engelli insanlara yardım etmekten gerçekten hoşlanırım.

Disabled people can't stand being pitied.

Engelli insanlar acınmaya katlanamaz.

Tom disabled Mary's video surveillance system.

Tom, Mary'nin video gözetim sistemini devre dışı bıraktı.

But continued to become more severely disabled.

fakat gittikçe daha ciddi şekilde engelli oldum.

The disabled considered her their best advocate.

Engelli onu onların en iyi avukatı olarak düşündü

I fixed the house for the disabled man.

Özürlü insanlar için evi tamir ettim.

Disabled people can't stand it when people pity them.

İnsanlar onlara acıdığında engelli insanlar buna katlanamaz.

Many Deaf people dislike being thought of as "disabled".

Birçok sağır insan "özürlü" olarak düşünülmekten hoşlanmazlar.

The thieves disabled the CCTV cameras inside the museum.

Hırsızlar müzenin içindeki Kapalı Devre kameralarını devre dışı bıraktı.

- Disabled people can't stand being pitied.
- Disabled people can't stand it when people pity them.
- Handicapped people can't stand being pitied.

Engelli insanlar acınmaya katlanamaz.

Leave the hospital more disabled than when they came in.

hastaneyi geldiklerinden daha kötü terk ettikleri sonucuna varmış.

A sprained ankle disabled him from walking for a month.

Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu.

Due to technical reasons, the search feature is currently disabled.

Teknik nedenlerle, şu anda arama özelliği devre dışıdır.

There are heavy fines for parking in a disabled zone without a permit.

İzinsiz engelli bir bölgeye park etmek için ağır para cezası vardır.

It's the answer spoken by young and old, rich and poor, Democrat and Republican, black, white, Hispanic, Asian, Native American, gay, straight, disabled and not disabled. Americans who sent a message to the world that we have never been just a collection of individuals or a collection of red states and blue states. We are, and always will be, the United States of America.

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.