Translation of "Video" in Turkish

0.052 sec.

Examples of using "Video" in a sentence and their turkish translations:

Video: Music.

Video: Müzik.

Another video.

başka bir hikaye

- I love video games.
- I like video games.

Video oyunlarını seviyorum.

A past video.

geçmiş bir videoda görmüştük

Watch this video.

Bu videoyu izle.

Modern multiplayer video games.

Modern çok oyunculu video oyunları.

He has a video.

O, bir videoya sahip.

I love video games.

Ben video oyunlarını seviyorum.

I have the video.

Benim videom var.

Tom saw the video.

Tom videoyu gördü.

He saw her video.

O onun videosunu gördü.

Tom stopped the video.

Tom videoyu durdurdu.

I love this video.

Bu videoyu seviyorum.

I saw the video.

Videoyu gördüm.

The video went viral.

- Video viral gitti.
- Video orman yangını gibi yayıldı.
- Video virüs gibi yayıldı.

This video is boring.

Bu video sıkıcı.

This video is magnificent!

Bu video muhteşem!

I play video games.

Ben video oyunları oynarım.

Tom liked Mary's video.

Tom Maria'nın videosunu sevdi.

I stopped the video.

Videoyu durdurdum.

Tom took this video.

Tom bu videoyu aldı.

Sami created this video.

- Sami bu videoyu oluşturdu.
- Sami bu videoyu yarattı.

Sami watched the video.

- Sami videoyu izledi.
- Sami videoyu seyretti.

Sami liked Layla's video.

Sami, Leyla'nın videosunu beğendi.

Sami's video was uploaded.

- Sami'nin videosu yüklendi.
- Sami'nin videosu upload edildi.

Sami downloaded Layla's video.

Sami, Leyla'nın videosunu indirdi.

Sami liked the video.

Sami videoyu beğendi.

Sami enjoyed Layla's video.

Sami, Leyla'nın videosundan hoşlandı.

Sami paused the video.

Sami videoyu duraklattı.

Sami enjoyed this video.

- Sami bu videoyu beğendi.
- Sami bu videodan keyif aldı.

Sami deleted the video.

Sami videoyu sildi.

Tom made this video.

Bu videoyu Tom yaptı.

- Who's your favorite video game character?
- Who's your favourite video game character?

- Favori video oyun karakterin kim?
- En sevdiğiniz video oyunu karakteri kim?

Favor audio over video calls.

Video görüşmesindense sesli konuşmayı tercih edin.

580 million digital video consumers,

580 milyon video izleyen kullanıcı var

Please watch that video first

lütfen önce o videoyu izleyin

Don't worry about the video

Videonun devamında var merak etmeyin

Die’, in the video description.

Kanalı nasıl destekleyebileceğinizi öğrenmek, reklamsız erken

I am watching this video.

- Bu videoyu izliyorum.
- Ben bu videoyu izliyorum.

The video has been removed.

Video kaldırıldı.

We looked at the video.

Biz videoya baktık.

Mary is a video artist.

Mary bir video sanatçısı.

Did you shoot this video?

Bu görüntüyü sen mi çektin?

Tom is watching a video.

Tom bir video izliyor.

Tom doesn't play video games.

Tom video oyunları oynamaz.

This video is very amusing.

Bu video çok eğlendiriyor.

This is my new video.

Bu benim yeni videom.

I really like this video.

Bu videoyu gerçekten seviyorum.

Have you seen this video?

Bu videoyu gördün mü?

I watched the Youtube video.

You Tube videosunu izledim.

What's your favorite video game?

Gözde video oyunun nedir?

What's your favorite YouTube video?

Favori YouTube videon nedir?

The video quality is amazing.

Video kalitesi şaşırtıcı.

Do you play video games?

Video oyunları oynuyor musun?

Tom likes playing video games.

Tom, video oyunları oynamayı seviyor.

I don't play video games.

Ben video oyunları oynamıyorum.

Sami was making a video.

Sami bir video yapıyordu.

I like playing video games.

Video oyunları oynamak hoşuma gidiyor.

Sami uploaded a new video.

- Sami yeni bir video yükledi.
- Sami yeni bir video upload etti.

Sami commented on Layla's video.

Sami, Leyla'nın videosuna yorumda bulundu.

Sami put the video online.

Sami videoyu internete koydu.

Sami made a new video.

Sami yeni bir video yaptı.

Sami never saw Layla's video.

- Sami, Leyla'nın videosunu hiç görmedi.
- Sami, Leyla'nın videosunu hiç izlemedi.

Sami really liked Layla's video.

Sami, Leyla'nın videosunu gerçekten beğendi.

Tom watched a YouTube video.

Tom Youtube'da bir video izledi.

No pictures or video, please.

Fotoğraf veya video yok, lütfen.

Sami didn't film a video.

Sami bir video çekmedi.

Sami will delete the video.

Sami videoyu silecek.

Sami is making a video.

Sami bir video yapıyor.

Tom is uploading a video.

Tom bir video yüklüyor.

Did you like my video?

Videomu beğendin mi?

He fixed the video recorder.

Video kayıt cihazını tamir etti.

- I'll make a video of you.
- I will make a video of you.

Senin bir videonu yapacağım.

Let's go to the video then.

haydi o zaman videoya geçelim.

Like Skype, Facetime, Whatsapp video call

Skype gibi Facetime gibi Whatsapp görüntülü görüşme gibi

An organization that provides video conferencing

görüntülü konferans sağlayan bir kuruluş

We made a video about it

Bununla ilgili bir video hazırladık

See you in the next video

gelecek videoda görüşmez üzere

Courses Plus for sponsoring this video.

Bu videoya sponsor olmak için Kurslar Artı.

Isn’t this a video about Amazon?

Bu video Amazon hakkında değil mi?

For discussion in a future video.

bir videonun tartışma konusu.

We went to the video store.

Video mağazasına gittik.

I watched a movie on video.

Videoda bir film izledim.

Tom is always playing video games.

Tom her zaman video oyunları oynuyor.

She was absorbed in the video.

O, videoya daldı.

Video games are bad for you.

Video oyunları senin için zararlı.

This video makes me so happy!

Bu video beni çok mutlu ediyor!

Almost no girls play video games.

Neredeyse hiçbir kız video oyunları oynamaz.

The kids will love this video.

Çocuklar bu videoyu sevecekler.

Tom hasn't seen the video yet.

Tom henüz videoyu izlemedi.

Stop playing video games. You're addicted.

Video oyunu oynamaya son ver. Bağımlı oldun.

Who wants to watch a video?

Kim bir video izlemek istiyor?

Check out this video on YouTube.

YouTube'taki bu videoya bir göz at.

Teenage boys love playing video games.

Genç erkek çocuklar video oyunları oynamaya bayılıyorlar.

The attack was shown on video.

Saldırı videoda gösterildi.