Examples of using "Enjoy" in a sentence and their turkish translations:
Tadını çıkar!
Keyfinize bakın.
Afiyet olsun!
Anın tadını çıkarın!
Afiyet olsun!
- Afiyet olsun!
- Yarasın!
içeriden gelen bu huzurun
İyi eğlenceler.
Edinburgh'un tadını çıkar!
- İyi tatiller.
- Tatilin keyfini çıkarın.
Tatilinizin tadını çıkarın.
Biz konuşmaktan hoşlanıyoruz.
Seyahatin tadını çıkarın.
Gösterinin keyfini çıkar.
Akşamın keyfini çıkarın.
Afiyet olsun!
İyi hafta sonları.
Okumaktan zevk alırım.
Bundan zevk alacağım.
Keyfimize bakalım.
Ben yüzmekten zevk alırım.
Ben çalışmaktan zevk alırım.
Afiyet olsun.
Yaz mevsiminin keyfini çıkar.
Hafta sonunun keyfini çıkar.
Uçuşun keyfini çıkarın.
Müziği seviyorum.
Pokeri seviyorum.
Sadece onun tadını çıkar.
Oyunun keyfini çıkarın.
Hayattan zevk alıyorum.
Günün tadını çıkar.
Hayatın tadını çıkar.
Biz filmlerden zevk alıyoruz.
Onlar filmlerden hoşlanıyor.
- Gününü gün et.
- Günün tadını çıkar.
- İyi eğlenceler.
- İyi konaklamalar.
Ben nakışı seviyorum.
Bundan zevk alacağız.
Emekliliğinizin tadını çıkarın.
- Ondan keyif alırım.
- Bundan hoşlanıyorum.
Bahçecilikten hoşlanırım.
Hayatının tadını çıkar.
- Afiyet olsun!
- Afiyet olsun.
Afiyet olsun!
insanlar birçok şeyden haz duyarlar
Kumarbazlar risk almayı severler.
Ben tenisten hoşlanmıyorum.
Birçok kadın alışverişi sever.
Satranç oynamayı severim.
Onun şirketini seviyorum.
Onun şirketini seviyorum.
Şirketinizi seviyorum.
Ondan hoşlandın mı?
Kaybetmekten hoşlanır mısın?
Bundan hoşlandın mı?
Bundan hoşlanıyor musun?
Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.
Burada çalışmaktan zevk alacaksın.
Tom ondan zevk aldı mı?
Tom bundan zevk alıyor mu?
Eğlendiniz mi?
Ben bilmecelerden zevk almıyorum.
Meydan okumadan hoşlanırım.
Sansa dansından hoşlanırım.
Tom'un arkadaşlığından hoşlanıyorum.
Keyfine bakmaya çalış.
Biz kitap okumaktan hoşlanırız.
Biz TV izlemekten hoşlanırız.
Onlar birlikte oynamaktan hoşlanırlar.
Lütfen konaklamanızın tadını çıkarın.
O gösterinin tadını çıkarıyorum.
Yüzmekten zevk almam.
Ben kayak yapmaktan zevk almıyorum.
Oyunculuktan zevk almıyorum.
Ben kavga etmekten hoşlanmam.
Ben seyahat etmekten zevk almıyorum.
- Bundan zevk alırdım.
- Bu hoşuma gider.
- Bundan zevk duyarım.
Kitap okumaktan keyif alırım.
Ben roman okumaktan keyif alırım.
Biz roman okumaktan hoşlanırız.
Onlar roman okumaktan zevk alır.
Kahve içmekten keyif alıyor musun?
Bundan hiç zevk almadım.
Meydan okumaktan hoşlanıyorum.
Konuşmaktan hoşlanır mısın?
Bazıları yalnızlığı sever.
Bundan hoşlanmayacaksın.
Bunun tadını çıkarmalısın.
Muhtemelen bundan hoşlanacaksınız.
- Küçük şeylerin tadına var!
- Küçük şeylerin tadını çıkar!
Kendinizi mutlu etmeyi unutmayın.
Yeni arabanın tadını çıkar.