Translation of "Mary's" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Mary's" in a sentence and their turkish translations:

Mary's confused.

Mary'nin kafası karıştı.

Mary's jealous.

Mary kıskançtır.

- Tom is Mary's brother.
- Tom's Mary's brother.

- Tom, Mary'nin erkek kardeşidir.
- Tom Mary'nin erkek kardeşidir.

- Tom went to Mary's home.
- Tom drove to Mary's house.
- Tom drove to Mary's home.
- Tom went in Mary's place.
- Tom went to Mary's.

Tom Mary'nin evine gitti.

- Tom is Mary's father.
- Tom is Mary's dad.

Tom, Mary'nin babasıdır.

- Tom grabbed Mary's arm.
- Tom grabbed Mary's hand.

Tom, Mary'nin kolunu tuttu.

- Tom is Mary's stepfather.
- Tom is Mary's stepdad.

Tom, Mary'nin üvey babasıdır.

- Tom is Mary's ex-boyfriend.
- Tom is Mary's ex.
- Tom is Mary's former boyfriend.

- Tom Mary'nin eski erkek arkadaşı.
- Tom, Mary'nin eski erkek arkadaşı.

- Tom wiped away Mary's tears.
- Tom wiped Mary's tears away.
- Tom dried Mary's tears.

Tom, Mary'nin gözyaşlarını sildi.

Mary's in there.

Mary orada içeride.

I'm Mary's boyfriend.

Ben Mary'nin erkek arkadaşıyım.

Where's Mary's purse?

Mary'nin çantası nerede?

Where's Mary's ring?

Mary'nin yüzüğü nerede?

Mary's not envious.

Mary kıskanç değildir.

I'm Mary's husband.

Ben Mary'nin kocasıyım.

Mary's phone buzzed.

Mary'nin telefonu vızıldadı.

Who's Mary's friend?

Mary'nin arkadaşı kim?

You're Mary's brother?

Sen Mary'nin erkek kardeşi misin?

Mary's mother's very impressed with Mary's new boyfriend, Tom.

Mary'nin annesi, Mary'nin yeni erkek arkadaşı Tom'dan çok etkilendi.

- Tom found Mary's diary.
- Tom found Mary's appointment book.

Tom, Mary'nin günlüğünü buldu.

- Tom is Mary's ex-boyfriend.
- Tom is Mary's ex.

Tom Mary'nin eski erkek arkadaşı.

- Tom held Mary's hand.
- Tom was holding Mary's hand.

Tom, Mary'nin elini tuttu.

- Tom deleted Mary's save files.
- Tom deleted Mary's saves.

Tom Mary'nin kaydetme dosyalarını sildi.

- Tom is Mary's former husband.
- Tom is Mary's ex-husband.

Tom, Mary'nin eski kocasıdır.

- Mary's parents cannot stand Tom.
- Mary's parents can't stand Tom.

Mary'nin anne ve babası Tom'a tahammül edemez.

- Tom walked into Mary's office.
- Tom went into Mary's office.

Tom Mary'nin ofisine doğru yürüdü.

- Tom is Mary's only child.
- Tom is Mary's only kid.

Tom, Mary'nin tek çocuğudur.

- Tom is about Mary's age.
- Tom is approximately Mary's age.

Tom yaklaşık Mary'nin yaşındadır.

- Mary's grandmother is toothless.
- Mary's grandmother doesn't have any teeth.

- Mary'nin büyükannesi dişsizdir.
- Mary'nin ninesinin dişi yok.

- Tom is Mary's youngest son.
- Tom is Mary's youngest child.

Tom Mary'nin en küçük oğlu.

- Tom wiped away Mary's tears.
- Tom wiped Mary's tears away.

Tom, Mary'nin gözyaşlarını sildi.

- Tom couldn't understand Mary's joke.
- Tom didn't get Mary's joke.

Tom, Mary'nin esprisini anlayamadı.

- Tom was Mary's friend.
- Tom was a friend of Mary's.

Tom Mary'nin bir arkadaşıydı.

- Tom isn't Mary's friend.
- Tom isn't a friend of Mary's.

Tom Mary'nin arkadaşı değil.

- Tom snuck into Mary's office.
- Tom sneaked into Mary's office.

Tom Mary'nin ofisine gizlice girdi.

Tom squeezed Mary's hand.

Tom, Mary'nin elini sıktı.

Tom shared Mary's pain.

Tom, Mary'nin acısını paylaştı.

Tom saved Mary's life.

- Tom, Mary'nin hayatını kurtardı.
- Tom, Mary'nin yaşamını kurtardı.

Mary's hubby is chubby.

Mary'nin kocası tombul.

Mary's parents hate Tom.

Mary'nin ebeveynleri Tom'dan nefret eder.

Tom kissed Mary's hand.

Tom Mary'nin elini öptü.

Mary's hobby is geocaching.

Mary'nin hobisi define avı oyunudur.

Tom is Mary's gardener.

Tom, Mary'nin bahçıvanıdır.

Tom avenged Mary's death.

Tom Mary'nin ölümünün intikamını aldı.

Tom is Mary's mentor.

Tom, Mary'nin akıl hocası.

Tom fondled Mary's breasts.

Tom Mary'nin göğüslerini okşadı.

Mary's husband abused her.

Mary'nin kocası ona kötü davrandı.

Tom visited Mary's grave.

Tom, Mary'nin mezarını ziyaret etti.

Tom is Mary's protege.

Tom, Mary'nin himayesinde.

Tom is Mary's grandfather.

Tom, Mary'nin büyükbabasıdır.

I'm not Mary's boyfriend.

Ben Mary'nin erkek arkadaşı değilim.

Mom, Mary's hitting me!

Anne, Mary bana vuruyor!

I hate Mary's boyfriend.

Maria'nın erkek arkadaşından nefret ediyorum.

Tom wants Mary's opinion.

Tom, Mary'nin fikrini istiyor.

Tom cut Mary's hair.

Tom, Mary'nin saçını kesti.

Tom took Mary's picture.

Tom, Mary'nin resmini çekti.

Sorry, but Mary's right.

Üzgünüm ama Mary haklı.

Tom yanked Mary's ponytail.

Tom Mary'nin at kuyruğu saçını çekti.

Mary's shoes are dirty.

Marie'nin ayakkabaları kirli.

Tom was Mary's friend.

Tom, Mary'nin arkadaşıydı.

Tom knew Mary's secret.

Tom Mary'nin sırrını biliyordu.

I miss Mary's cooking.

Mary'nin aşçılığını özlüyorum.

Tom broke Mary's heart.

Tom, Mary'nin kalbini kırdı.

Mary's destroying her clothes.

Mary elbiselerini tahrip ediyor.

Tom avoided Mary's eyes.

Tom Mary'nin gözlerinden sakındı.

Tom noticed Mary's disappointment.

Tom, Mary'nin hayal kırıklığını fark etti.

Tom answered Mary's question.

Tom Mary'nin sorusunu cevapladı.

Tom noticed Mary's mistake.

Tom Mary'nin hatasını fark etti.

What's Mary's maiden name?

Mary'nin kızlık soyadı ne?

Tom checked Mary's pulse.

Tom Mary'nin nabzını kontrol etti.

Tom kissed Mary's cheek.

- Tom, Mary'yi yanağından öptü.
- Tom, Mary'nin yanağını öptü.

Tom yanked Mary's hair.

Tom, Mary'nin saçını çekti.

Tom is Mary's son.

Tom, Mary'nin oğludur.

Tom knows Mary's father.

Tom, Mary'nin babasını tanıyor.

Tom is Mary's professor.

Tom, Mary'nin profesörüdür.

These are Mary's earrings.

Bunlar Mary'nin küpeleri.

Where was Mary's husband?

Mary'nin kocası neredeydi?

Tom is Mary's chauffeur.

Tom, Mary'nin şoförüdür.

Tom admired Mary's work.

Tom Mary'nin işine hayran kaldı.

Tom refilled Mary's glass.

Tom Mary'nin bardağını yeniden doldurdu.

Tom returned Mary's stare.

Tom Mary'nin bakışına geri döndü.

Mary's nose was bleeding.

Mary'nin burnu kanıyordu.

Tom dialed Mary's number.

Tom, Mary'nin numarasını çevirdi.

Mary's husband is rich.

Mary'nin kocası zengin.

Tom knows Mary's husband.

Tom Mary'nin eşini tanıyor.

Tom pulled Mary's hair.

- Tom, Mary'nin saçını çekti.
- Tom, Mary'nin saçlarını çekti.

Mary's cat is missing.

Mary'nin kedisi kayıp.

Mary's eyes are black.

Mary'nin gözleri siyah.

Tom ignored Mary's question.

Tom Mary'nin sorusunu duymazdan geldi.

Tom followed Mary's advice.

Tom, Mary'nin tavsiyesini izledi.

Tom envied Mary's success.

Tom, Mary'nin başarısını kıskandı.