Translation of "Consider" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Consider" in a sentence and their turkish translations:

Consider divorce.

Boşanmayı düşün.

Consider it.

- Kâle al şunu.
- Şunu kâle al.

- He will consider this.
- She will consider this.

O bunu düşünecek.

But consider this:

Ama bunu bir düşünün:

"Would you consider?"

"Düşünür müydünüz?"

consider a magnet

bir mıknatıs düşünün

Consider this graph:

Bu grafiği düşünün:

Consider it done.

Olmuş bil.

Consider my request.

İsteğimi göz önünde bulundurun.

Consider the facts.

Gerçekleri göz önünde bulundurun.

Consider the options.

Seçenekleri göz önünde bulundurun.

Consider the possibility.

Olasılığı düşün.

Consider yourself lucky.

Kendini şanslı düşün.

Consider yourselves lucky.

Kendinizi şanslı düşünün.

Consider the path.

Yürüdüğün yolu göz önünde bulundur.

- We consider Tom honest.
- We consider Tom to be honest.

Biz Tom'un dürüst olduğunu düşünüyoruz.

- I consider myself fairly lucky.
- I consider myself quite lucky.

Kendimi oldukça şanslı görüyorum.

It's important to consider

bu insanların davranışlarını

But consider what happens

Ancak şunu düşünün,

consider a women's agency

bir kadın teşkilatı düşünün

We consider him honest.

Onu dürüst biri olarak görüyoruz.

Consider it an emergency.

Bunu acil bir durum olarak düşün.

Consider my offer carefully.

Önerimi dikkatlice düşün.

Consider your options carefully.

Seçeneklerini dikkatli düşün.

I'll consider that possibility.

- O ihtimali değerlendireceğim.
- O ihtimali göz önünde bulunduracağım.
- O ihtimali dikkate alacağım.

He will consider this.

- O bunu düşünecek.
- O bunu dikkate alacak.

She will consider this.

- O bunu düşünecek.
- O bunu dikkate alacak.

Mary will consider this.

Mary bunu göz önüne alır.

We will consider this.

Bunu düşüneceğiz.

They will consider this.

Onlar bunu düşünecekler.

Consider it a gift.

Bunu bir hediye olarak düşünün.

They consider him intelligent.

Onu akıllı görüyorlar.

I'll consider your suggestion.

Ben teklifinizi değerlendireceğim.

Consider yourself somewhat fortunate.

Kendini biraz şanslı say.

Consider the following scenario.

Aşağıdaki senaryoyu düşünün.

Just consider the possibility.

Sadece ihtimali düşün.

Consider the following facts.

Aşağıdaki gerçekleri göz önünde bulundurun.

I consider myself lucky.

Kendimi şanslı kabul ediyorum.

You should consider it.

- Onu göz önünde bulundurman gerekir.
- Sen bunu bir düşün.

I consider myself fortunate.

Kendimi şanslı görüyorum.

Consider others as yourself.

Diğerlerini kendin gibi düşün.

Tom will consider it.

Tom bunu dikkate alacak.

Consider the problem again.

Problemi tekrar düşün.

I consider this temporary.

Bunu geçici düşünüyorum.

Consider yourselves my prisoners.

Kendinizi benim tutsaklarım olarak düşünün.

We consider Tom honest.

Biz Tom'un dürüst olduğunu düşünüyoruz.

We'd never consider that.

Biz onu asla düşünmeyiz.

Consider me your friend.

Beni senin arkadaşın olarak düşün.

We can consider that.

Onu hesaba katabiliriz.

We should consider it.

Onu düşünmemiz gerekir.

I consider Tom handsome.

Tom'u yakışıklı görüyorum.

We consider ourselves lucky.

Kendimizi şanslı sayıyoruz.

- We must consider all options.
- We must consider all the options.

Tüm seçenekleri göz önünde bulundurmalıyız.

- Tom and I consider ourselves fortunate.
- Tom and I consider ourselves lucky.

Tom ve ben kendimizi şanslı görüyoruz.

You should consider the problem.

Sorunu göz önünde bulundurmalısınız.

Would you consider marrying me?

Benimle evlenmeyi düşünür müsünüz?

I consider him my friend.

Onu arkadaşım olarak görüyorum.

I don't consider them friends.

- Ben onları arkadaş olarak görmüyorum.
- Onları arkadaştan saymıyorum.

I consider Tom an idiot.

Tom'un bir geri zekalı olduğunu düşünüyorum.

I consider him a friend.

Onu arkadaş olarak görüyorum.

They consider him a hero.

Onun bir kahraman olduğunu düşünüyorlar.

You'll consider this, won't you?

Bunu düşüneceksin, değil mi?

I consider you a friend.

Seni arkadaş olarak görüyorum.

Would you please consider that?

Bunu dikkate alır mısınız lütfen?

I consider you my friend.

Seni arkadaşım olarak düşünüyorum.

We consider his behavior childish.

Onun davranışını çocuksu buluyoruz.

Do you consider them dangerous?

Tehlikeli olduklarından emin misin?

You should consider studying French.

Fransızca okumayı düşünmelisin.

That's something we may consider.

O bizim düşünebileceğimiz bir şey.

I consider that racial discrimination.

Bunu ırk ayrımı olarak düşünüyorum.

I don't consider that appropriate.

Bunu uygun düşünmüyorum.

I don't consider myself religious.

Kendimi dindar olarak düşünmüyorum.

I don't consider that expensive.

O kadar pahalı olduğunu düşünmüyorum.

I don't consider this safe.

Bunun güvenli olduğunu düşünmüyorum.

There's a lot to consider.

Düşünecek çok şey var.

I didn't even consider that.

Bunu düşünmemiştim bile.

I don't consider that adequate.

Bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum.

I consider Tom a friend.

- Tom'u arkadaş olarak görüyorum.
- Tom'a dost gözüyle bakıyorum.

I consider it my duty.

Bunun görevim olduğunu düşünüyorum.

I consider the matter closed.

Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum.

Consider this a warning, Tom.

Bunu bir uyarı olarak düşün, Tom.

You shouldn't even consider it.

Bunu aklından bile geçirmemelisin.

Do you consider yourself beautiful?

Kendini güzel düşünüyor musun?

Did you consider other alternatives?

Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?

I consider myself very lucky.

Kendimi çok şanslı görüyorum.

I consider him my enemy.

Onu düşmanım olarak kabul ediyorum.

I consider you a princess.

Seni bir prenses olarak düşünüyorum.

Let's consider what might happen.

Ne olabileceğini düşünelim.

That's a lot to consider.

O hesaba katmak için çok fazla.

Most people consider murder wrong.

Çoğu kişi cinayeti yanlış düşünüyor.

I don't consider him honest.

Onun dürüst olduğunu düşünmüyorum.

We'd like to consider that.

Onu düşünmek istiyoruz.

You must consider your health.

Kendi sağlığını düşünmelisin.

I consider Tom my friend.

Tom'u arkadaşım olarak düşünüyorum.

Let's consider a concrete example.

Somut bir örnek düşünelim.

Let's consider my alternate plan.

Alternatif planımı düşünelim.

Do you consider yourself black?

Kendini siyah düşünüyor musun?