Examples of using "Continuously" in a sentence and their turkish translations:
Sürekli seri geliştirdiler
Bilim sürekli gelişiyor.
Tom sürekli olarak Mary'yi aradı.
İnsanlar sürekli olarak değişiyorlar.
ve sürekli kendime soruyordum:
Tüm gün sürekli yağmur yağdı.
Sürekli kan kaybediyoruz.
radar bazlı tansiyon aletlerinin prototipleri var.
Kuzey rüzgarı bütün gün sürekli esti.
Yaşamanın maliyeti sürekli yükseliyor.
Tom'un bilgisayarı sürekli çöküyor.
Yüzme havuzlarında su sürekli olarak bir filtreden geçirilerek pompalanır.
O sürekli olarak konuştuğu için onunla anlaşamazsın.
Diğer türler sadece yanıp söner. Bunlar ise bir dakikaya kadar hiç durmadan parlayabilirler.
- Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı.
- Üç gün boyunca sürekli yağmur yağdı.