Examples of using "Pressure" in a sentence and their turkish translations:
baskı uygulamıyor
Lastik basıncını kontrol edin.
Tom'a baskı yapmayın.
Onlara baskı yapmayın.
Bana baskı yapma.
Ona baskı yapma.
Ona baskı yapma.
ve baskı uygulayalım
Baskıya boyun eğdi.
Sıcaklık ve basınç, lütfen.
Basınç muazzamdı.
Basınç çok büyük.
Tom baskı altında.
Ben hep baskı altındayım.
Bu baskıyı kim uyguluyor?
Herkes baskıyı hissediyor.
Baskı vardı.
Basınç açık.
Tansiyonunuz nasıl?
Dania baskıyı hissetti.
Tom baskı altında olduğunu itiraf ediyor.
Lastik basıncını kontrol eder misin?
ve ardından tansiyonun yükselmesini tetikler,
- Kan basıncım düşük.
- Tansiyonum düşük.
Ben en iyi baskı altında çalışırım.
Tom bana baskı yaptı.
- Kan basıncım düşük.
- Düşük tansiyonum var.
Ben Tom'un kan basıncını ölçtüm.
Tom baskı altında soğukkanlıdır.
Tom baskıyı hissediyor.
Baskıyla başa çıkamadın.
- Kan basıncın yüksek mi?
- Tansiyonun yüksek mi?
Tom baskı ile başa çıkabilir mi?
Tom baskı altında sakindi.
Tom yoğun bir baskı altında.
Tom'un tansiyonu normal.
Baskı altında daha iyi çalışırım.
Yüksek tansiyonum var.
Tom'un düşük tansiyonu var.
Baskıyla başa çıkabilecekler mi?
Baskıyı halledebilir misin?
İnsanlar baskı altındadır.
Sami baskı hissediyordu.
Sami sürekli baskı altındaydı.
- Hiç baskı hissetmiyorum.
- Üzerimde hiç baskı hissetmiyorum.
Tom baskıyı kaldıramıyor.
Tom'un yüksek tansiyonu var.
- Tom baskı hissetmediğini söyledi.
- Tom hiçbir baskı hissetmediğini söyledi.
Biz senin tansiyonunu almak istiyoruz.
Basınç değişimleri yüzey rüzgârı yaratır,
Yüksek kan basıncından rahatsızlık çekiyor.
Ben çok baskı altındayım.
Tansiyonunu kontrol etmelisin.
Sana baskı yapmak istemiyoruz.
Tom büyük baskı altında bile soğukkanlıdır.
Sana baskı yapmaya çalışmıyorum.
Tansiyonunu ölçmeme izin ver.
Akran baskısına boyun eğme.
Seni zorlamak istemiyorum.
Ben baskı altında iyi çalışmam.
Kan basıncın çok yüksek.
Hemşire benim kan basıncımı ölçtü.
Lastiklerin basıncını kontrol edin.
- Neden benim kan basıncım yüksek?
- Neden benim tansiyonum yüksek?
Hemşire Tom'un tansiyonunu ölçtü.
Kan basıncını kontrol edeyim.
- Kan basıncım oldukça yüksek.
- Tansiyonum oldukça yüksek.
Lastik basıncını kontrol eder misin?
Ben düdüklü tencereyi açamam.
Lastik basıncını kontrol edebilir misiniz?
Biz daha önce hiç olmadığı gibi baskı ile karşı karşıya kaldık.
Baskı altında iyi çalışır mısın?
O düşük kan basıncından muzdarip.
Kan basıncı sabitlenemez.
Tom kan basıncını ölçtürdü.
Yükseklik arttıkça hava basıncı düşer.
Biraz baskı umurumda değil.
Tom'a baskı yaptım.
Bu yaraya biraz bastırın.
Yüksek tansiyonunuz var mı?
Düdüklü tencerem yok.
Tansiyonunuzu ölçebilir miyim?
radar bazlı tansiyon aletlerinin prototipleri var.
Tansiyonunuzu kontrol etmek istiyorum.
Her zaman baskı altında olduğumu düşünüyorum.
Tom çok baskı altında.
İstifa etmek için hayli baskı altındayım.
Bu tür bir baskıya ihtiyacım yok.
Çok baskı altındaydım.
Hemşire benim tansiyonumu ölçtü.
Kan basıncım 155'e 105.
Büyük basınç nedeniyle boru patladı.
Kafein kan basıncını geçici olarak artırabilir.
Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.
Vergi reformu için baskı artıyor.