Examples of using "Ceo" in a sentence and their turkish translations:
Ben CEO'yum.
Bir kurumda CEO kendisi
Bu şirketin CEO'su bir kadın.
ve şimdi CEO olmuş.
şu anda CEO su bir Çinli
Bu CEO ile bir kez çalıştım
CEO orada bile değildi,
Steve Jobs tekrar CEO olacak
derin sohbetlere çok zaman ayırdım
Microsoft'un eski CEO'su Steve Ballmer.
Bu şirketin bir kadın CEO'su var.
CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”
Anti CEO kitabının temelinde şükran duygusu var.
Anti CEO kitabının temelinde sorumluluk var.
Benim düşüncem ise CEO’lar tüketicilere karşı sorumlu olmalı.
Sami şirketin CEO'su idi.
Büyümekte olan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun CEO'suydum.
Fakat 30'lu yaşlarımda CEO'ydum:
Anti CEO kitabının temelinde topluluk var.
CEO sonuçtan çok memnun.
CEO sonuçla çok hayal kırıklığına uğradı.
Kâr amacı gütmeyen dini bir kuruluşun yönetim kurulu başkanı,
Son olarak anti CEO kitabının temelinde hesap verebilirlik var.
Elon Musk'un CEO'su için iyi bilinen bir unsurdur bu.
Yönetim Kurulu oy birliğiyle CEO olarak onu atamaya karar verdi.
CEO'yla yapılan toplantı yönetim kurulu salonundaydı.
Tom milyar dolarlık bir şirketin CEO'sudur.
Şu andaki kitaba göre CEO’lar yalnızca yönetim kurullarına sorumludur.
Anti CEO kitabı işte bu.
New York'taki evimden Hong Kong'a taşındım
Microsoft'un o zamanki CEO'su Steve Ballmer'in ne dediğini düşünün:
Yeni CEO binden fazla işçiyi işten çıkardı.
Kendinize diyorsunuz ki: "Ben CEO değilim, ne yapabilirim?"
Anti CEO’lara ve bir anti CEO kitabına ihtiyacımız var.
Şart ise tekrar şirkete CEO olmak
Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil.
Şirket zarar etmesine rağmen CEO kendi maaşını artırdı.
Bu büyük şirketin CEO'su, bir narsist ve sosyopattır.
Beklediğinden daha erken de olsa CEO görevinden istifa et
Bernice King, Atlanta, Georgia'da King Center'ın CEO'su.
Size bu anti CEO kitabının ne olduğunu anlatayım.
eğitimli ticari uçak pilotu, bir radyo sunucusu, bir yazar, ve dünyadaki
Kaç kişi hala ben ve CEO'nun sahnede olduğu hikayeyi düşünüyor?