Examples of using "She's" in a sentence and their turkish translations:
O geliyor.
O çok güzel ve sevimli.
O, hazır olduğundan emin değil.
O, bir kızdır, ama o cesurdur.
- O bir avukat.
- O kadın bir avukat.
O iyi ve sadık bir eş.
O yüzmeye gidiyor ve o mutlu.
O hapiste.
O kendini eğlendiriyor.
O beni görmezden gelmiyor, o utangaç.
O geliyor.
O hâlde, onun genç olduğunu ama anlamaya başladığını gösteriyor.
İşte orada.
O meşgul.
O, kaçamak cevap veriyor.
O iddialıdır.
Uyduruyor!
O biseksüel.
O çıldırmış.
O masum.
O sigortasız.
O kendine aşırı güvenendir.
O Gürcü.
O ıslak.
O zengindir.
O can sıkıcı.
O deli.
O bağımlıdır.
O merhametsiz.
O paralı.
O, beyaz ırktandır.
O boşandı.
O, iştahsız.
O farklı.
- O iki kutupludur.
- Onda bipolar bozukluk var.
O ney?
O aptal.
O yalan söylüyor.
Yemek hazırlıyor.
- O, on yedi yaşındadır.
- O on yedi yaşında.
O çaresizdir.
O depresyondadır.
O yorgun.
O kırk yaşında.
Çekilmez biri o.
O, Çinlidir.
O Ukraynalı.
O, Taylandlıdır.
O asosyal.
O hiperaktif.
O felçlidir.
O Brezilyalı.
O terbiyesizdir.
O güzeldir.
O takıntılı.
O otistik.
O, sigara içiyor.
O yaşlı!
O Laurie.
O beş yaşında.
O tapılacak kadar güzel!
O, Avustralyalıdır.
O gülüyor.
- Kayıtsızdır.
- Umursamazdır.
O kötüdür.
Hazır.
O sabırsız.
O güzeldir.
O bir kahraman değil.
O benim kız arkadaşım değil. O benim kız kardeşim.
O zengin ve daha da iyisi o çok güzel.
O benim büyükannem değil. O benim annem.
O benim büyükannem değil; o benim annem.
O iyi bir oyuncudur ve güzeldir.
O, hamile olmadığından tamamen emin.
O, okuldadır.
O inanılmaz bir kız. Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.
O uyuyor.
O bir yoga öğretmenidir.
O yaşını başını almış. En azından otuz yaşında.
O bir alışveriş bağımlısı.
Zengin olmasına rağmen, fakir olduğunu söylüyor.
O biraz çakırkeyf.
O şişman değil - sadece biraz tombul.
O harika bir kız.
Uyuyormuş gibi yapıyor, o yüzden horlamıyor.