Examples of using "Voldoende" in a sentence and their turkish translations:
eski terk edilmiş kasabalara gireceğiz.
yeterince boğazınızı düğümlemediyse
Açıklamam yeterli değildi.
Lise yeterli değildir.
Bu para miktarı çok ileri gitmeyecek.
Geçerli puan aldın mı, ne dersin?
nemlendirmemiz gerekiyor.
- Onun yeterinden fazla parası oldu.
- O, gereğinden fazla paraya sahipti.
Bu savaşmak için yeterli bir sebep.
Onun coğrafya bilgisi yetersizdir.
1000 yen yeterli mi?
O yeterli değil.
- Bu işe yarar.
- Şimdilik idare eder.
Biraz kilo verdin, değil mi? Gereğince yemek yiyor musun?
Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
Ama kayda değer bir enerji almak için bundan çok fazla miktarda yemem lazım.
Bu riskli dinlenme yeri jeladaları karanlığın tehlikelerinden korumaya yeterli olacaktır.
- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.
Okula gitmeden önce odamı temizlemek için yeterli zamanım olduğundan emin değilim.
Hâlâ onu tartışacak yeterli zamanımız var.