Translation of "Geld" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "Geld" in a sentence and their turkish translations:

- Hebt u geld?
- Heeft hij geld?
- Heeft zij geld?

Onun parası var mı?

- Ze gaf geld.
- Zij gaf geld.
- Ze heeft geld gegeven.
- Zij heeft geld gegeven.

O, para verdi.

- Hij heeft geld.
- Hij bezit geld.

Onun parası var.

- Heb je geld?
- Heb je wat geld?

Yanında hiç paran var mı?

- Hoeveel geld wil je?
- Hoeveel geld wilt u?
- Hoeveel geld willen jullie?

Ne kadar para istiyorsun?

- Heb je geld nodig?
- Hebt u geld nodig?
- Heeft u geld nodig?

- Paraya ihtiyacın var mı?
- Paraya ihtiyacınız var mı?

- Ik had geld nodig.
- Hij had geld nodig.
- Zij had geld nodig.

- Paraya ihtiyacım vardı.
- Paraya ihtiyacı vardı.

- Hoeveel geld hebt ge?
- Hoeveel geld heb je?

Ne kadar paran var?

- Vraag voor meer geld.
- Vraag om meer geld.

Daha fazla para isteyin.

- Ze hebben geld nodig.
- Jullie hebben geld nodig.

Onların paraya ihtiyacı var.

Te veel geld?

- Ne kadar para?
- Çok fazla para mı?

Het geld verdween.

Para kayboldu.

Geld stinkt niet.

- Para kokmaz.
- Para paradır.

Heb je geld?

Paran var mı?

Tom wil geld.

Tom para istiyor.

Tom wilde geld.

Tom para istedi.

Iedereen wil geld.

Herkes para istiyor.

Tijd is geld.

Vakit nakittir.

Ik leen geld.

Ben borç para alırım.

Ik heb geld.

Param var.

Geld is macht.

- Para güçtür.
- Para iktidardır.

Ik wil geld.

Ben para istiyorum.

Tom heeft geld.

Tom'un parası var.

Hij spaarde geld.

- Para biriktirdi.
- Para biriktiriyordu.

Willen jullie geld?

Para istiyor musunuz?

- Hij eiste veel geld.
- Hij vroeg om veel geld.

O çok para istedi.

- Ik ben mijn geld vergeten.
- Ik vergat mijn geld.

Paramı unuttum.

- Hij heeft veel geld.
- Hij beschikt over veel geld.

- O aşırı para harcıyor.
- Onun bir sürü parası var.

- Ik heb geen geld vandaag.
- Vandaag zit ik zonder geld.
- Vandaag heb ik geen geld.

Bugün hiç param yok.

- Het draait allemaal om geld.
- Het gaat allemaal om geld.

Her şey paraya bakıyor.

Sociaal plastic is geld,

Sosyal plastik artık para ediyor,

...maar aan hun geld.

parasıyla.

Alleen geld was schaars.

Tek kıt olan paraydı.

Heb je geen geld?

Hiç paran yok mu?

Geef me je geld.

Bana paranı ver.

Het is verspild geld.

Para israfı.

Er is veel geld.

Çok para vardır.

Geld regeert de wereld.

- Para konuşur.
- Parası olan konuşur.

Heb je het geld?

Paran var mı?

We hebben geld nodig.

- Paraya ihtiyacımız var.
- Bizim paraya ihtiyacımız var.

Ze bedelt om geld.

Para için dileniyor.

Is dit genoeg geld?

Bu para yeter mi?

Hoeveel geld heeft hij?

Ne kadar parası var?

Tom houdt van geld.

Tom parayı sever.

Zij heeft veel geld.

O aşırı para harcıyor.

Hoeveel geld heb je?

Ne kadar paran var?

Verspil je geld niet.

Paranı boşa harcama.

Waar is mijn geld?

Param nerede?

Ik heb genoeg geld.

Yeterli param var.

Wie ziet het geld?

Parayı kim görüyor?

Geld maakt niet gelukkig.

Para mutluluğu satın almaz.

Iedereen houdt van geld.

Parayı herkes sever.

We hebben veel geld.

Çok paramız var.

Tom verdient veel geld.

Tom büyük para kazanıyor.

Ik heb geen geld.

- Hiç param yok.
- Param yok.

Ons geld is weg.

Bizim para bitti.

Geld koopt geen geluk.

Para mutluluğu satın alamaz.

Ik heb wat geld.

Benim biraz param var.

Hij heeft veel geld.

- O aşırı para harcıyor.
- Onun bir sürü parası var.

Geld stelen is slecht.

Para çalmak yanlıştır.

Heb je wat geld?

Biraz paran var mı?

Vergeet jouw geld niet.

Paranı unutma.

Zij had geen geld.

Onun parası yoktu.

Mijn geld is op.

Daha fazla param yok.

Hij heeft geld nodig.

Paraya ihtiyacı var.

Hoeveel geld verdient Tom?

Tom ne kadar para kazanıyor?

Tom had geen geld.

Tom'un parası yoktu.

Ik heb geld nodig.

Paraya ihtiyacım var.

Wiens geld is dit?

Bu kimin parası?

Neem het geld mee.

Yanına para al!

We hebben geen geld.

Paramız yok.