Examples of using "Verstaan" in a sentence and their turkish translations:
Kimse ondan anlayamaz.
Seni anlayamıyorum.
Anne babam beni anlamıyor.
Tom bunu anlamayacak.
Onu anlamak çok zor.
Anladığımı düşünüyorum.
Tom Mary'nin söylediklerini güçlükle anlayabiliyordu.
Kimse onu anlamıyor.
Onun anlayacağına inanmıyorum.
Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
Beni anlayabilsinler diye yavaş konuştum.
Hiçbir şey anlamadım.
Onun anlayacağına inanmıyorum.
Her şeyi anladın mı?
Onun söylediği herhangi bir şeyi anlayamadım.
Tom anlamaya bile çalışmadı.
Anladım.
Fransızca anlıyor musun?
Siz güçlükle duyabiliyorum.
Onun ne söylediğini anlamakta zorlanıyorum.
Bu teoriyi kavramak için benim çok zordur.
Hollandacayı anlayabilirim ama onu konuşamam.
Ben onu anlayamıyorum.
Böyle bir hatayı nasıl yapmış olabileceğimi anlayamıyorum.
Kadınların veya küçük çocukların size ne dediklerini anlamakta güçlük çekiyor musunuz?
- Sanırım anladım.
- Sanırım anlıyorum.
Onun söylediğini neredeyse anlayamıyorum.
Çok hızlı konuşursan anlayamam.
- Anladın mı?
- Tamam mı?
Onun onu anlayabilecek birine ihtiyacı var.
Anladın mı?
- Anladın mı?
- Anlaşıldı mı?
Seni takip etmiyorum.
- Sanırım anladım.
- Sanırım anlıyorum.
- Anladığımı düşünüyorum.