Translation of "Engeland" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Engeland" in a sentence and their turkish translations:

Ik kom uit Engeland.

- Ben İngiltereliyim.
- İngiltereliyim.

Hij komt uit Engeland.

O İngilterelidir.

Hij woont in Engeland.

O, İngiltere'de yaşıyor.

Engeland en Schotland zijn buurlanden.

İngiltere ve İskoçya komşudurlar.

Waarom vielen de Ragnarssons Engeland binnen?

Ragnarssons neden İngiltere'yi işgal etti?

Londen is de hoofdstad van Engeland.

Londra İngiltere'nin başkentidir.

Engeland werd binnengevallen door de Denen.

İngiltere Danimarkalılar tarafından işgal edildi.

Ik heb een vriend in Engeland.

İngiltere'de bir arkadaşım var.

Ik bezocht veel streken in Engeland.

- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.

Frankrijk ligt ten zuiden van Engeland.

Fransa İngiltere'nin güneyindedir.

De industriële revolutie begon in Engeland.

Sanayi devrimi İngiltere'de başladı.

Dit is een boek over Engeland.

Bu, İngiltere hakkında bir kitaptır.

Dit boek is gedrukt in Engeland.

Bu kitap İngiltere'de basıldı.

Engeland is trots op zijn poëten.

- İngiltere şairleriyle gurur duyar.
- İngiltere şairleri ile iftihar etmektedir.

Ik wil ooit graag Engeland bezoeken.

Bir gün İngiltere'ye gitmek isterim.

- Ik heb één vriend die in Engeland woont.
- Ik heb een vriend die in Engeland woont.

İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.

Om de invasie van Engeland te motiveren.

İngiltere'nin işgalini motive etmek için uydurulmasıydı.

Indringer om koning van Engeland te worden.

istilacının İngiltere Kralı olmasının yolunu açtı .

Begin augustus is hij naar Engeland afgereisd.

- Ağustos başında İngiltere'ye yola çıktı.
- Ağustos ayının başında İngiltere'ye hareket etti.

Tom is nog nooit in Engeland geweest.

Tom hiç İngiltere'ye gitmedi.

Over een week ben ik in Engeland.

Bir hafta sonra, Londra'da olacağım.

Ik ben nog nooit in Engeland geweest.

İngitere'de asla bulunmadım.

Deze zomer ben eindelijk naar Engeland geweest.

Nihayet bu Yaz İngiltere'ye gittim.

Wie is de grootste dichter van Engeland?

İngilterede en büyük şair kimdir?

Engeland verwacht dat iedereen zijn plicht zal doen.

İngiltere her erkeğin görevini yapacağını umuyor.

Er was eens een slechte koning in Engeland.

Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı.

Ik heb een vriend die in Engeland woont.

İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.

Groot-Brittannië bestaat uit Wales, Engeland en Schotland.

Büyük Britanya; Galler, İngiltere ve İskoçya'dan oluşur.

Hij woonde in Engeland toen de oorlog uitbrak.

O, savaş başladığında İngiltere'de yaşıyordu.

Engeland heeft een olie-embargo tegen Rhodesië afgekondigd.

İngiltere, Rodezya'ya karşı petrol ambargosu ilan etti.

Engeland is de bakermat van de Engelse taal.

İngiltere İngilizce dilinin vatanıdır.

Raiders verschijnen zonder waarschuwing voor de oostkust van Engeland.

Baskıncılar, İngiltere'nin doğu kıyısı açıklarında uyarmadan ortaya çıkar.

Londen, de hoofdstad van Engeland, ligt aan de Theems.

İngiltere'nin başkenti Londra Thames'tedir.

Ik heb een verlangen om naar Engeland te gaan.

İngiltere'ye gitme arzum var.

Prins Charles zal de volgende koning van Engeland zijn.

Prens Charles, bir sonraki İngiltere kralı olacak.

Harold II was de laatste Angelsaksische koning van Engeland.

Harold II İngiltere'nin son Anglo-Sakson kralıydı.

Het klimaat in Japan is zachter dan in Engeland.

Japonya'da iklim İngiltere'dekinden daha ılımandır.

- In 1900 verliet hij Engeland, om nooit meer terug te keren.
- In 1900 verliet hij Engeland en kwam nooit weer terug.
- In 1900 vertrok hij uit Engeland en hij kwam nooit meer terug.

1900 yılında İngiltere'den ayrıldı, asla geri dönmedi.

Het klimaat in Engeland is milder dan dat van Schotland.

İngiltere'nin iklimi İskoçya'nınkinden daha yumuşaktır.

Het Verenigd Koninkrijk bestaat uit Engeland, Schotland, Wales en Noord-Ierland.

Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.

De eerste immigranten in de Amerikaanse geschiedenis kwamen uit Engeland en Nederland.

Amerikan tarihindeki ilk göçmenler İngiltere ve Hollanda'dan geldiler.

Die in Saint Omer waren verzameld voor de geplande invasie van Engeland door Napoleon.

Napolyon'un planlanan İngiltere işgali için Saint Omer'de toplanan

In 865 landden de Ragnarssons in Engeland met een 'Great Army' dat door East

865 yılında Ragnarssons bir 'Büyük Ordu' ile İngiltere'ye ayak bastı, Doğu

De Normandische overwinning tegen Engeland heeft een grote invloed gehad op de Engelse taal.

İngiltere üzerindeki Norman zaferinin İngilizce dili üzerinde büyük bir etkisi vardı.

En net als vele kleine steden in Engeland, heeft het nogal een lange geschiedenis.

Ve İngiltere'deki pek çok küçük kasaba gibi, onun oldukça uzun bir geçmişi vardır.

De nieuwe koning van Engeland, Willem de Veroveraar, stamde zelf af van een Viking-avonturier.

İngiltere'nin yeni kralı William the Conqueror, kendisi bir Viking maceracısından geliyordu.

Maar toen hij naar Engeland zeilde op zoek naar meer roem en rijkdom, leed hij schipbreuk

Ama daha fazla şöhret ve zenginlik arayışıyla İngiltere'ye gittiğinde

Engeland werd binnengevallen door mannen die al heel vroeg werden geïdentificeerd als de Ragnarssons, en mijn suggestie

İngiltere, daha önce Ragnarssons olarak tanımlanan erkekler tarafından işgal edildi ve benim önerim

Nou, dat zou, zou je kunnen zeggen, een einde maken aan het idee dat Engeland zou kunnen worden veroverd door Noren

İngiltere'nin Norveçliler, Danimarkalılar veya Vikingler tarafından fethedilebileceğine dair fikirlere bir son verebilirsiniz diyebilirsiniz

In het noorden ligt Schotland, in het zuiden Engeland, in het westen Wales, en nog verder naar het westen Noord-Ierland.

Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.