Examples of using "Twee" in a sentence and their turkish translations:
İki artı iki, dörde eşittir.
İki kere iki dört eder.
İki artı iki dört yapar.
İki kere iki kaç yapar?
İki sıra yapın.
Bir grup gök bilimci,
Pekâlâ, iki seçeneğimiz var.
Koğuş numaram iki.
Evet, iki tane.
İki adım ileri.
İki kızım ve iki oğlum var.
İki kızımız ve iki oğlumuz var.
Sizin iki erkek kardeşiniz var.
Onun iki kız kardeşi var.
İki vanilyalı dondurma lütfen.
İki yeğenim var.
Bizim iki çocuğumuz var.
- İki çocuğumuz var.
- İki oğlumuz var.
İki tane oğlum var.
İki büyük kahve, lütfen.
Bir... İki... Üç.
İki yavrusu var.
İki tane koyuyoruz...
İki bira lütfen.
İki dondurma, lütfen.
Muzlardan ikisinin kabuğunu soy.
İki karton yumurta satın al.
İki kahve, lütfen.
İki kadın şarkı söylüyor.
Zili iki kez çalın.
İki tane kitap yazdı.
Tom, iki kitap yazdı.
Niçin iki araban var?
Senin iki tane ağabeyin var.
Bunun için, bu iki güçlü dev ülkenin
Odada 2 tane pencere var.
Bir kedinin iki kulağı vardır.
Kız kardeşimin iki oğlu var, dolayısıyla benim iki yeğenim var.
İki kere yedi on dörttür.
İki şeyi aynı anda yapma.
Size iki örnek vereyim.
Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba
(MS) Tartışmak için iki dakika.
İki kızım var.
İki çekimser vardı.
Mike'ın iki sevgilisi var.
İki vanilyalı dondurma lütfen.
İki sorun çözümsüz kaldı.
Benim iki kitabım var.
İspanyolların iki tane soyadları vardır.
Onun iki kedisi var.
Onun iki köpeği var.
Onun iki kız kardeşi var.
Bakacak iki çocuğum var.
Saat iki.
Onun iki kız kardeşi var.
Tom'un iki çocuğu var.
Tom'un iki kız arkadaşı var.
Onun iki arabası var.
- İki tane turta vardı.
- İki turta vardı.
İki kulağımız vardır.
İki çocuğum var.
Almanya'nın iki tane başkenti vardır.
İki balık yakaladım.
Onların iki sözlüğü var.
İnsanların iki bacağı vardır.
- Tom'un iki tane bilgisayarı var.
- Tom'da iki adet bilgisayar var.
- Tom'un iki erkek kardeşi var.
- Tom'un iki biraderi var.
Onun iki kızı var.
Onun iki çocuğu var.
İki bardak elma suyu, lütfen.
- Bir öpücük mü iki mi?
- Bir öpücük mü yoksa iki öpücük mü?
İki kız yeğenim var.
- John'ın iki oğlu var.
- John'ın iki oğlu vardır.
- John'un iki oğlu var.
Ken'in iki kedisi var.
İki erkek kardeşim var.
İki kedim var.
Mary'nin iki erkek arkadaşı var.
İki oğlumuz var.
Biz iki kıza sahibiz.