Examples of using "Universiteit" in a sentence and their turkish translations:
Üniversite, alışveriş, müzik.
Ben bir üniversite öğrencisiyim.
Üniversite ne zaman kuruldu?
O, üniversitededir.
Üniversitede okuyorum.
Üniversitede tarih eğitimi görüyor.
Üniversitede ekonomi okuyorum.
Kız kardeşim bir üniversiteye gitmektedir.
Ben bir üniversite öğrencisiyim.
Tom üniversitede felsefe okuyor.
Ben hâlâ üniversitedeyim.
Onunla üniversitede karşılaştın mı?
O, yabancı bir üniversitede okudu.
Almanya'daki en iyi üniversite nedir?
Tom üniversitede bir öğrencidir.
Üniversitede bir kafeterya var.
Önemli olan hangi üniversiteden mezun olduğun değil fakat üniversitede ne öğrendiğindir.
bir üniversitenin koridorlarında değil,
Onların o üniversitede çok iyi bir müfredatı var.
Erkek kardeşim Kobe'de üniversiteye gidiyor.
Görünüşe göre, Tom Boston'daki bir üniversiteye gidiyor.
Tatoeba bir okul değil, bir üniversitedir!
O, Boston Üniversitesi'ne kabul edildi.
Üniversiteyi bitirdikten sonra donanmaya katıldı.
- Mary koleji bitirdikten sonra deniz kuvvetlerine katıldı.
- Mary üniversiteyi bitirdikten sonra donanmaya katıldı.
O, üniversitede bilimsel bir araştırma yaptı.
Sami kız arkadaşını üniversiteye bıraktı.
Arkadaşım Mike Oxford Üniversitesi'nde kimya eğitimi alıyor.
Lise veya üniversitede bir dil seçtik,
Mesela bir üniversitenin öğrenci kabul yöneticisisiniz
Erkek kardeşim üniversitede zevk alıyor gibi görünüyor.
O, Tokyo Üniversitesinden mezun oldu.
ve New York şehrinde üniversiteye başladım.
Üniversite bu tür sınavı kaldırmaya karar verdi.
Japonya'nın tarihini üniversitede okumak istiyorum.
Kopernik, Krakow Üniversitesinde matematik ve astronomi okudu.
- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.
Her neyse, ben liseden mezun olduktan sonra üniversiteye gideceğim.
Kız kardeşim bir üniversite öğrencisi oldu.
O, sınavda iki kez başarısız olduktan sonra üniversiteye girdi.
Tom, üniversiteden mezun olmadan üç ay önce bir iş aramaya başladı.
Önemli olan hangi üniversiteden mezun olduğun değil fakat oradayken ne öğrendiğindir.
Üniversitemizden mezun olan her öğrenci anadili İngilizce olan biriyle en az iki yıl İngilizce çalıştı.