Translation of "Zus" in Turkish

0.159 sec.

Examples of using "Zus" in a sentence and their turkish translations:

- Mijn zus is knap.
- Mijn zus is mooi.

Kız kardeşim güzeldir.

- Is dat Toms zus?
- Is dat Tom zijn zus?

O Tom'un kız kardeşi mi?

- Zij is de zus van Tom.
- Zij is Toms zus.

- O, Tom'un kız kardeşidir.
- O, Tom'un ablası.

Woont je zus daar?

Kız kardeşin orada mı yaşıyor?

Ik haat mijn zus.

Kız kardeşimden nefret ediyorum.

Ga je zus helpen.

Git ve kız kardeşine yardım et.

Dit is mijn zus.

Bu benim kız kardeşim.

Ik heb één zus.

- Bir kız kardeşim var.
- Bir bacım var.

Ik heb een zus.

Bir kardeşim var.

Ann heeft geen zus.

Ann'in hiç kız kardeşi yok.

Mijn zus gaat trouwen.

Kız kardeşim evleniyor.

Ken je Toms zus?

Tom'un kız kardeşini tanıyor musun?

Haar zus lijkt jong.

Onun kız kardeşi genç gözüküyor.

- Mijn zus is studente geworden.
- Mijn zus werd studente op de universiteit.

Kız kardeşim bir üniversite öğrencisi oldu.

- Zij is mijn zuster.
- Zij is mijn zus.
- Ze is mijn zus.

- O, benim kız kardeşim.
- O benim kız kardeşim.
- O benim bacım.

Ik bel mijn zus op.

Kız kardeşimi aradım.

En mijn zus had gelijk.

Ve kız kardeşim haklıydı.

Nancy lijkt op mijn zus.

Nancy kız kardeşime benziyor.

Mijn zus is eindelijk getrouwd.

Kız kardeşim sonunda evlendi.

Mijn zus heeft een baan.

- Kız kardeşimin bir işi var.
- Kız kardeşimin işi var.
- Kardeşimin işi var.

Hij trouwde met mijn zus.

- O benim kız kardeşimle evlendi.
- O benim kız kardeşim ile evlendi.

Mijn zus is heel intelligent.

Kız kardeşim çok zeki.

Haar zus woont in Schotland.

- Onun kız kardeşi İskoçya'da yaşar.
- Onun kız kardeşi İskoçya'da yaşıyor.

Wij zijn broer en zus.

Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.

Ik heb maar één zus.

Yalnızca bir kız kardeşim var.

Heb je mijn zus ontmoet?

Kız kardeşimle tanıştın mı?

Ik mis mijn kleine zus.

Küçük kız kardeşimi özlüyorum.

Heb je m'n zus gezien?

Kız kardeşimi gördün mü?

Mijn zus houdt van snoep.

- Kız kardeşim şekerleri sever.
- Kız kardeşim şekerlemeleri sever.

Ze moest haar zus verzorgen.

O, kız kardeşine bakmak zorundaydı.

Ik ben je oudere zus.

Ben senin ablanım.

Ze zijn broer en zus.

Onlar erkek ve kız kardeştir.

Je kent mijn zus, toch?

- Kız kardeşimi tanıyordun, değil mi?
- Kız kardeşimle tanıştın, değil mi?

Mijn zus houdt van dansen.

Kız kardeşim dans etmeyi seviyor.

Toms zus is een non.

Tom'un kız kardeşi bir rahibe.

Mijn zus is een verpleegster.

Kız kardeşim hemşiredir.

Zij is mijn oudere zus.

O benim ablamdır.

Zijn zus woont in Schotland.

Onun kız kardeşi İskoçya'da ikamet ediyor.

Mijn zus mag Tom wel.

Kız kardeşim Tom'u seviyor.

- Tom heeft een zus van 13.
- Tom heeft een 13 jaar oude zus.

Tom'un 13 yaşında bir kız kardeşi var.

- Straks is onze zus bij ons.
- Onze zus zal binnenkort bij ons zijn.

Kız kardeşim yakında bizimle birlikte olacak.

- Dat is de camera van mijn zus.
- Dat is mijn zus haar camera.

O benim kız kardeşimin kamerası.

In welke klas zit je zus?

Kız kardeşin hangi sınıfta?

Ik gaf mijn zus een woordenboek.

Kız kardeşime bir sözlük verdim.

Mijn zus gaat naar de universiteit.

Kız kardeşim bir üniversiteye gitmektedir.

Hoe gaat het met je zus?

- Kız kardeşin nasıl?
- Bacın nasıl?

Mijn zus speelt met een pop.

Kız kardeşim oyuncak bir bebekle oynuyor.

Hou op je zus te slaan.

Kız kardeşine vurmayı bırak.

Mijn zus werkt als lerares Engels.

Kız kardeşim İngilizce öğretmenidir.

Je bent net als je zus.

Sadece kız kardeşine benziyorsun.

Haar zus ziet er jong uit.

- Onun kız kardeşi genç görünüyor.
- Onun kız kardeşi gence benziyor.

Mijn oudere zus speelt goed gitaar.

Ablam gitarı iyi çalar.

Mijn zus heeft een leuke piano.

Kız kardeşimin hoş bir piyanosu var.

Ze is langer dan haar zus.

O, kız kardeşinden daha uzun.

Mijn zus haar auto is roze.

Kız kardeşimin arabası pembe renklidir.

Mijn zus werkt niet in Parijs.

Kız kardeşim Paris'te çalışmıyor.

Mijn oudere zus kan goed typen.

- Ablam yazmada iyidir.
- Ablam daktilo ile yazmada iyidir.

Mijn zus kan erg snel zwemmen.

Kız kardeşim çok hızlı yüzebilir.

Zijn zus ziet er jong uit.

Onun kız kardeşi genç görünüyor.

Mijn zus is jonger dan ik.

Kız kardeşim yaşça benden küçük.

Is jouw zus ouder dan jij?

Kız kardeşin senden büyük mü?

Dit woordenboek is van mijn zus.

Bu sözlük benim kız kardeşimindir.

Die boeken zijn van mijn zus.

Onlar benim kız kardeşimin kitaplarıdır.

Zijn moeder en zus waren ziek.

Onun annesi ve kız kardeşi hastaydı.

Mary is de zus van Tom.

Mary Tom'un kız kardeşi.

Mijn zus heeft mijn kleren gestolen.

Kız kardeşim giysilerimi çaldı.

- De man van mijn zus is mijn schoonbroer.
- De man van mijn zus is mijn zwager.

Kız kardeşimin kocası kayınbiraderimdir.

Ik speel een spel met mijn zus.

- Kız kardeşimle oyun oynuyorum.
- Kız kardeşimle bir oyun oynuyorum.

Kunt ge haar onderscheiden van haar zus?

Onu kız kardeşinden ayırt edebiliyor musun?

Mijn zus was een erg knappe vrouw.

Kız kardeşim güzel bir kadındı.

Haar oudere zus is afgelopen maand getrouwd.

Onun ablası geçen ay evlendi.

Gisteren is mijn zus naar Kobe gegaan.

Kız kardeşim dün Kobe'ye gitti.

Ik kreeg een brief van mijn zus.

Kız kardeşimden bir mektup aldım.

Dit is mijn zus. Ze heet Julia.

Bu benim kız kardeşim. Adı Julia.

Mijn zus is ouder dan mijn broer.

Kız kardeşim, erkek kardeşimden daha büyük.

Ik heb een zus en een broer.

Bir kız ve bir erkek kardeşim var.

Ik heb mijn zus een pop gegeven.

Kız kardeşime bir oyuncak bebek verdim.

Mijn jongste zus heeft sinds vannacht tandpijn.

Küçük kız kardeşim dün geceden beri bir diş ağrısı çekiyor.