Examples of using "Winkelen" in a sentence and their turkish translations:
Üniversite, alışveriş, müzik.
Sık sık alışverişe gider misin?
Maria'nın alışverişe gitmesi gerekir.
O, başka bir yere alışverişe gitti.
Anne az önce alışverişe gitti.
O bir alışveriş bağımlısı.
Sen her zaman yalnız mı alışverişe gidersin?
Alışveriş yapmaktan nefret ediyorum.
Sadece biraz alışveriş yapmak istemiştim.
- Tom arkadaşlarıyla alışveriş yapacak.
- Tom arkadaşlarıyla alışveriş yapmaya gidiyor.
- Pazartesi günleri genellikle alışverişe çıkmam.
- Pazartesi günleri genellikle alışverişe gitmem.
Tom Mary ile alışveriş yapmak istemedi.
- Tom Noel alışverişi yapıyor.
- Tom Noel'de vereceği hediyeler için alışveriş yapıyor.
Benimle alışverişe gitmek ister misin?
- O, alışverişe gitti.
- Alışverişe gitti.
Haftada en az bir kere alışverişe gidiyorum.
Ben alışverişe gitmek zorundayım.
Tom Mary'ye alışverişe genellikle nereye gittiğini sordu.
Maria ve Natalia alışverişe gidiyor. Onlar kendileri için bir şey satın almak istiyor.
Maria ve Natalia alışverişe giderler. Kendileri için bir şeyler alırlar.
Sen telefon ettiğinde ben sadece alışverişe çıkmak üzereydim.