Examples of using "Thomas" in a sentence and their turkish translations:
Thomas yüzdü.
Tom bir yumurta kaynatıyor.
Tom birini bekliyor.
Tom bir doktor olmak istedi.
Tom yazmaktan hoşlanır.
Tom bulunacak bir yerde değil.
- Thomas Edison, ampulü icat etmiştir.
- Thomas Edison ampulü icat etmiştir.
- Thomas Edison ampulü icat etti.
- Tom çantaya ne koydu?
- Tom torbaya ne koydu?
Ben neredeyse Thomas'la çarpışıyordum.
Sen Thomas'ın bir arkadaşısın.
Tom Mary'den daha iyi yüzebilir.
- Thomas'ın apartmanı küçüktü.
- Tom'un dairesi küçüktü.
Dedesine hürmeten ona Thomas adını koyduk.
Tom zehirli bir okla vuruldu.
Tom bir cerrah olmak istiyor.
Tom'un annesi dindar bir katolik.
Tom garip bir şeyler olduğunu fark etti.
Tom çiğ istiridye yemeği seviyor.
Tom ve Mary'nin evlendiğini duyduğumda şaşırdım.