Translation of "Iemand" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Iemand" in a sentence and their turkish translations:

- Iemand ontbreekt.
- Er ontbreekt iemand.

- Eksik biri var.
- Kayıp biri var.

- Iemand liegt.
- Er liegt iemand.
- Iemand is aan het liegen.

Birisi yalan söylüyor.

- Er komt iemand aan.
- Iemand komt.

Birisi geliyor.

- Kan het iemand iets schelen?
- Doet het iemand wat?
- Maakt het iemand uit?
- Geeft iemand erom?
- Interesseert het iemand?

Birisinin umurunda mı?

Iemand kwam.

Birisi geldi.

Iemand gewond?

Yaralı var mı?

Iemand zingt.

Birisi şarkı söylüyor.

Iemand schreeuwde.

Biri feryat etti.

Iemand hoestte.

Birisi öksürdü.

Iemand lachte.

Biri güldü.

Iemand antwoordde.

Birisi cevap verdi.

Iemand thuis?

Evde kimse var mı?

Iemand verzorgen.

Birileriyle ilgilenmek.

- Kan iemand even helpen?
- Kan iemand helpen?

- Biri yardım edebilir mi?
- Herhangi biri yardım edebilir mi?
- Yardım edebilecek biri var mı?

- Iemand praat.
- Iemand is aan het praten.

Birisi konuşuyor.

- Ik zag iemand.
- Ik heb iemand gezien.

Birini gördüm.

- Er is iemand gestorven.
- Iemand is overleden.

Birisi öldü.

- Iemand, help me a.u.b.
- Iemand, help me even.
- Laat iemand me helpen.

Biri bana yardım etsin.

- Heeft iemand je geholpen?
- Heeft iemand u geholpen?
- Heeft iemand jullie geholpen?

Sana kimse yardım ediyor mu?

- Iemand is aan het eten.
- Er is iemand aan het eten.
- Iemand eet.

Birisi yemek yiyor.

- Is er iemand verrast?
- Is er iemand verbaasd?

Herhangi biri şaşırdı mı?

- Werd er iemand vermoord?
- Werd er iemand gedood?

Herhangi biri öldürüldü mü?

- Iemand heeft Tom aangevallen.
- Iemand viel Tom aan.

Birisi Tom'a saldırdı.

- Iemand heeft me aangeraakt.
- Iemand raakte me aan.

Birisi bana dokundu.

Iemand roept je.

Birisi sizi arıyor.

Zoekt u iemand?

- Birini mi arıyorsun?
- Sen birini arıyor musun?
- Birisini mi arıyorsun?
- Birisini mi arıyorsunuz?

Kijkt er iemand?

Birisi bakıyor mu?

Kan iemand rijden?

Araba sürebilecek biri var mı?

Weet iemand hiervan?

- Bundan kimsenin haberi var mı?
- Kimse biliyor mu bunu?

Er belt iemand.

- Birisi arıyor.
- Birisi çağırıyor.

Iemand greep in.

Biri müdahale etti.

Iemand chanteert me.

Birisi bana şantaj yapıyor.

Is daar iemand?

Burada biri var mı?

Is hier iemand?

Burada biri var mı?

Iemand weet dat.

Birisi onu bilir.

Wil iemand meerijden?

Araba ile gitmek isteyen biri var mı?

Kan iemand helpen?

- Biri yardım edebilir mi?
- Yardım edebilecek biri var mı?

Luisterde er iemand?

Herkes dinliyor muydu?

Beschermt Tom iemand?

Tom birini koruyor mu?

Iemand heeft gebeld.

Birisi aradı.

Iemand speelt piano.

Biri piyano çalıyor.

Ik zag iemand.

Birini gördüm.

Praat met iemand.

Birisiyle konuş.

Iemand kwam eraan!

Biri geliyordu!

Herkent iemand dit?

Herhangi biri bunu tanıyor mu?

Heeft iemand gebeld?

Kimse aradı mı?

- Kan iemand me helpen?
- Wil iemand me even helpen?

- Biri bana yardım edebilir mi?
- Birisi bana yardımcı olabilir mi?

- Iemand heeft mijn paasei opgegeten.
- Iemand at mijn paasei.

Birisi benim Paskalya yumurtamı yemiş.

- Heeft iemand je daar gezien?
- Heeft iemand u daar gezien?
- Heeft iemand jullie daar gezien?

Herhangi biri seni orada gördü mü?

En iemand die dit deed en iemand die dat deed.

bilirsin işte bu tip insanlar vardı.'' diye cevap veririz.

- Ik moet echt iemand slaan.
- Ik moet dringend iemand raken.

Ben gerçekten birine vurmalıyım.

- Iemand heeft mijn dartbord gepikt.
- Iemand heeft mijn vogelpikbord gestolen.

Biri nişan tahtamı çaldı.

- Heeft iemand anders een raadgeving?
- Heeft iemand anders een advies?

Başka birinin tavsiyesi var mı?

- Heeft iemand anders enige suggesties?
- Heeft iemand anders een voorstel?

Başka herhangi birinin herhangi bir önerisi var mı?

- Iemand duwde mij naar binnen.
- Iemand duwde me naar binnen.

Biri beni içeri itti.

Vraag alsjeblieft iemand anders.

Lütfen başka birine sor.

Is er iemand thuis?

Evde kimse var mı?

Er moet iemand spreken.

Bir insanın konuşmaya ihtiyacı var.

Heeft iemand iets gehoord?

Biri bir şey duydu mu?

Is er iemand gewond?

Yaralanan var mı?

Iemand moet het doen.

Birisi onu yapmalı.

Er staat iemand buiten.

Dışarıda birisi var.

Kent er iemand Japans?

Japonca bilen biri var mı?

Wil iemand een pizza?

Biri pizza istiyor mu?

Iemand wil spellen spelen.

Birisi oyunlar oynamak istiyor.

Ben ik iemand vergeten?

Herhangi birini unuttun mu?

Weet iemand anders hiervan?

Bunun hakkında başka biri biliyor mu?

Iemand heeft Tom vermoord.

Birisi Tom'u öldürdü.

Iemand heeft Tom vergiftigd.

Birisi Tom'u zehirledi.

Iemand heeft je gezien.

Biri seni gördü.

Waarom leert iemand Esperanto?

İnsan neden Esperanto öğrenir ki?

Wil iemand een biertje?

- Herhangi biri bira istiyor mu?
- Herhangi biri bir bira istiyor mu?

Ruikt er iemand rook?

Herhangi biri duman kokusu alıyor mu?

Spreekt hier iemand Engels?

İngilizce konuşan biri var mı burada?

Kan iemand me helpen?

Biri bana yardım edebilir mi?

Kan iemand even helpen?

- Biri yardım edebilir mi?
- Yardım edebilecek biri var mı?

Spreekt iemand hier Frans?

Buradaki herhangi biri Fransızca konuşur mu?

Heeft iemand een zakdoek?

Herhangi birinin mendili var mı?

Kan iemand anders antwoorden?

Başka birisi cevap verebilir mi?

Iemand schreeuwde om hulp.

Biri yardım için bağırdı.

Thomas wacht op iemand.

Tom birini bekliyor.