Examples of using "Stopte" in a sentence and their turkish translations:
Tom gitti.
Her şey durdu.
Kim durdu?
Ben durdum.
Mary durdu.
Saat durdu.
Müzik durdu.
O onu durdurdu.
Gülmeyi bıraktım.
Tom sigara içmeyi bıraktı.
Tom hareket etmeyi durdurdu.
Tom videoyu durdurdu.
- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.
O arabayı durdurdu.
Videoyu durdurdum.
- O, aniden konuşmayı kesti.
- Bir anda dut yemiş bülbüle döndü.
Sigara içmek için durdu.
Babam sigarayı bıraktı.
Tom durdu.
Sigara alışkanlığını bıraktı.
Bıraktım, bırakmadım.
- Tom çantaya ne koydu?
- Tom torbaya ne koydu?
O, geçen yıl sigara içmeyi bıraktı.
Tezahürat durdu.
Bir saat önce kar yağışı durdu.
O, gazete okumaktan vazgeçti.
Otobüs durdu ve Tom indi.
Tom mızıkasını cebine koydu.
Radyoaktif bulut, sınırda durdu.
Tom termometreyi ağzına koydu.
Mary saçına bir çiçek koydu.
At durdu ve kımıldamadı.
Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.
- Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.
- O, sigara içmeyi bıraktı ve koşmaya başladı.
- Sigara içmeyi bıraktı ve koşuya başladı.
Çocuk elini cebine koydu.
Tom ayakkabılarını giymek için durdu.
Bir taksi bile durmadı.
O konuşmayı kesti.
Otobüs yolcuları almak için durdu.
Durdum ve arabanın geçmesini bekledim.
- Sami'nin kızı başını açtı.
- Sami'nin kızı başörtüsü takmayı bıraktı.
Otobüs caddenin ortasında aniden durdu.
Yaşlı adam dinlenmek için kısa bir süre durdu.
Tom anahtarlarını aldı ve onları cebine koydu.
2015'te Japoncaya başladım, onu bırakıp İspanyolca öğrendim.
Bebek ağlamayı kesti.
Babam sigara içmeyi bıraktı.
Kahve içmeyi bıraktım.
Noel Baba'ya inanmayı bıraktığında kaç yaşındaydın?
O okulda öğretmekten vazgeçtiğinden beri ne kadar süre oldu?
- Tom her şeyi bir kutunun içerisine koydu.
- Tom her şeyi bir kutuya koydu.
Komediyi bıraktığımı söylerken bunu kastetmiştim.
O konuşmayı kesti.
Tom okulu astı.
ve cümlesini ben tamamlıyordum.
Yağmur henüz durdu, bu yüzden gidelim.