Translation of "Slaan" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Slaan" in a sentence and their turkish translations:

Een speelgoedschaap kon slaan,

içi doldurulmuş oyuncak bir koyunu eline aldığında

Ze begonnen Tom te slaan.

Onlar Tom'u yenmeye başlar.

Twee vliegen in een klap slaan.

Bir taşla iki kuş vurmak.

Hou op je zus te slaan.

Kız kardeşine vurmayı bırak.

Tom heeft me gisteren proberen te slaan.

Tom dün gece bana vurmaya çalıştı.

Sami dacht dat alle moslims dames slaan.

Sami bütün Müslümanların kadınlara şiddet uyguladığını düşünüyordu.

Het was niet mijn bedoeling hem te slaan.

Ona vurmak istemedim.

Klik hier om de advertentie over te slaan.

Bu reklamı es geçmek için buraya tıkla.

Je kunt jezelf wel voor je kop slaan, want...

İnsanın kendini dövesi geliyor yani...

Spelers zoals Bubba kunnen de bal te ver slaan.

Bubba gibi oyuncular topa çok uzak olabilir.

- Ik moet echt iemand slaan.
- Ik moet dringend iemand raken.

Ben gerçekten birine vurmalıyım.

En het over die hoek slaan dus opnieuw moeilijk te maken

ve köşeden bir sürücüye çarpmayı daha da ileriye götürün.

En zie je? Het voelt, alsof het ergens op kan slaan, nietwaar?

Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?

De waarheid is dat er veel redenen zijn waarom golfers de bal verder slaan.

Gerçek şu ki, golfçüler topa daha fazla vurarak neden birçok sebebi var.

Ik ben van plan om vanaf vandaag een week lang de lunch over te slaan.

Ben bugünden itibaren bir hafta boyunca öğle yemeğini atlamak niyetindeyim.

Vikingschepen, en een beheersing van zeemanschap en navigatie, gaven hen de mogelijkheid om naar believen toe te slaan

Viking uzun gemileri ve denizcilik ve denizcilikte ustalık, onlara istedikleri zaman

Als de bal te ver kan slaan, kan hij over obstakels heen vliegen die ontworpen zijn om het spel moeilijk te maken.

Topa çok fazla vurmak, golfçülerin oyunu zorlaştırmak için tasarlanmış engellerin üzerinden topu uçurabileceği anlamına gelir.

- Heb je last van racende gedachten waar je maar niet vanaf komt?
- Hebt u het gevoel dat uw gedachten op hol slaan en dat u er niet vanaf komt?

Kafanızdan atamadığınız düşüncelerle uğraşıyormuş gibi hissediyor musunuz?