Examples of using "Moslims" in a sentence and their turkish translations:
Müslümanlar da diğer insanlar gibidir; iyisi de vardır, kötüsü de.
Müslümanlar Allah'a ibadet eder.
Sami Müslümanlardan nefret etmiyordu.
- Müslümanlar Allah'a ibadet eder.
- Müslümanlar Allah'a dua eder.
Sami'nin anne-babası Müslüman'dı.
Sami Müslümanları namaz kılarken gördü.
Sami Müslümanlarla tanışmak istedi.
- Müslümanlar, tüm gayrimüslimleri öldürmek isteyen aşırılık yanlıları gibi canlandırılıyor.
- Müslümanlar kendilerinden olmayan herkesi öldürmek isteyen radikal kimselermiş gibi lanse ediliyor.
Sami Müslüman olanlarla olmayanlar arasında diyalog ve hoşgörü olmasından yanaydı.
Müslümanlar Jesus'ı ''İsa'' olarak adlandırırlar.
Tüm Müslümanlar Ramazana riayet etmez.
Bütün Müslümanlar Arap değildir.
Sami gerçek Müslümanlarla tanışmak istiyordu.
Sami'nin hiç Müslüman tanıdığı yoktu.
Sami Müslümanlardan hoşlanmaz.
Sami ve Leyla Müslüman.
Sami Müslüman biriyle hiç tanışmamıştı.
Kabiliyelilerin çoğu Müslüman'dır.
Hindular ve Müslümanlar hepsi kardeştir.
Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.
Müslümanlar İsa'ya ve Muhammed'e inanır.
Sami'nin anne-babası Müslümanlardan korkuyordu.
Sami Müslümanlara dair fikrini değiştirdi.
Sami de Leyla da Müslüman'dı.
Müslümanlar İsa'nın Allah'ın elçilerinden biri olduğuna inanır.
Sami çocuklarını Müslüman olarak büyütmek istiyordu.
Sami bütün Müslümanların kadınlara şiddet uyguladığını düşünüyordu.
Sami bütün Müslümanların terörist olduğunu düşünüyordu.
Sami bütün Müslümanların terörist olduğuna inanıyordu.
Müslümanlar Hz. Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna inanır.
Sami Müslümanlardan hoşlanmadığını söyledi.
Film Müslümanları şeytan gibi gösteriyor.
Müslümanlar hep Mekke'ye doğru namaz kılarlar.
Neden tüm Müslümanların terörist olduğuna inanıyorsun?
- Müslümanlar Allah'ın birliğine inanır.
- Müslümanlar tek bir Tanrı'ya inanır.
Bu ülkede yaşayanların çoğu Sünni Müslümandır.
Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.
Sami Moğolistan'da Müslüman olduğunu bilmiyordu.
Sami Müslümanlara karşı büyük bir nefret duymaya başlamıştı.
Müslümanlar sağlık açısından sakıncaları olduğu için domuz eti yemez.
Yakın dövüşte Gerçek Haç Müslümanlara düşer eller.
Müslümanlar Muhammed peygamberin öğretisine bağlıdır.
Trinidad ve Tobago'nun ilk Müslümanları Afrika'dan gelmişti.
- Batılı medya kuruluşları Müslümanlara farklı gözle bakıyor.
- Batı medyası Müslümanları farklı lanse ediyor.
Sami Müslümanlarla birlikte haftalarca zaman geçirdi.
Kudüs Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler için sembol bir şehirdir.
Sami tüm Müslümanları terörist gören bir anlayışla büyüdü.
Museviler, Hristiyanlar ve Müslümanlar Kudüs'ün kutsal bir şehir olduğu konusunda hemfikir.