Examples of using "Dacht" in a sentence and their turkish translations:
Tom başka türlü düşündü.
Ben başka türlü düşündüm.
ve kendi kendine
Senin hakkında düşünüyordum.
Tam olarak düşündüğüm buydu.
- Öyle düşündüm.
- Ben öyle düşündüm!
Konu çocuk sahibi olmaya geldiğinde
Kendime diyordum ki
Yarın akşama ne dersin?
Tom'un uykuya olduğunu düşündüm.
Geçen gün seni düşündüm.
Evet, öyle düşünmüştüm.
Tom Mary'nin uyuduğunu düşünüyordu.
Tom yalan söylediğimi düşündü.
- Düşündüğüm odur.
- İşte düşündüğüm şey.
Ben senin Boston'da yaşadığını sanıyordum.
Senin onu bilmediğini düşündüm.
Sesini duyduğumu düşündüm.
Tom'u önemsediğini düşündüm.
Senin Boston'da yaşadığını düşündüm.
Onu umursadığını düşündüm.
Ben senin dalga geçtiğini düşündüm.
Bunu görür görmez şöyle düşündüm:
Bir sürü şey hakkında düşündüm.
Bunun hakkında düşündüm.
Bir içkiye ne dersin?
Tay yemeklerine ne dersin?
12:45'e ne dersin?
Tom onun adil olmadığını düşündü.
Düşündüğüm tam olarak odur.
Onun masum olduğunu düşündüm.
O, benim bir doktor olduğumu düşündü.
Seni duyduğumu düşündüm.
- Seni anladığımı sandım.
- Seni anladığımı düşündüm.
Tom'un öldüğünü sandım.
Tom'un kaybolduğunu sandım.
Öleceğimizi düşündüm.
Yaralandığını düşündüm.
Tom öleceğini düşündü.
Herkes kaybolacağımızı düşündü.
- Ben onun doğru olduğunu düşündüm.
- Ben bunun gerçek olduğunu zannediyordum.
Ben herkesin aç olduğunu düşündüm.
Düşündüğümden kolaydı.
Tom deli olduğumu düşündü.
Tom Mary'nin öldüğünü düşündü.
Düşündüğümden daha kötü.
Tom benim düşündüğüm aynı şeyi düşündü.
Tom Mary'nin John'u tanıdığını düşündü.
Bu, benim olacağını düşündüğümden daha kolaydı.
Ben tahmin ettim.
Ben yardım edebileceğimizi düşündüm.
Bir biraya ne dersiniz?
Benim ne düşündüğümü biliyor musun?
Benim ilk düşüncem ise;
Tom Mary'nin evde olduğunu düşündü.
Leyla, Sami'nin eşcinsel olduğunu düşündü.
Tom Mary'nin kahvaltı yediğini düşündü.
Sami Leyla'nın Müslüman olduğunu düşündü.
- Senin gelmeyeceğini düşündüm.
- Gelmeyeceğini düşünmüştüm.
Cuma'ya ne dersin?
Aklımı kaybettiğimi düşündüm.
Onu zaten yaptığını düşündüm.
Bir Fransızca öğretmeni olduğunu düşündüm.
Bunun üçüncü dilim olduğunu düşündüm.
Kar sandığımdan çok daha derin!
"Bu doğru olamaz." diye düşündüm.
Klasik sembolleri düşündüm:
Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki
"Bu ciddi bir sorun." diye düşündüm.
"Yılan yıldızları yemeğimi çalıyor." diye düşündü
Sadece yeni bir iş düşünüyordum.
Tom Afrika'nın bir ülke olduğunu düşündü.
Önce hasta olduğumu düşündüm.
Meseleyi üç gün boyunca düşünüp taşındı.
Bay Johnson olduğunu düşündüğümden daha yaşlı.
Onun espri yaptığını düşündüm.
Tom'un minnettar olacağını sanıyordum.
Bir hayalet gördüğümü düşündüm.
Sana bir iyilik yaptığımı düşündüm.
Onun benim işim olduğunu düşündüm.
Evde kalacağınızı düşündüm.
Yiyecek bir şey istemediğini düşündüm.
Beraber kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm.
Tom'un vazgeçeceğini düşündüm.
Tom'un yakışıklı olduğunu düşünürdüm.
Buna karar verdiğimizi sanıyordum.
Bir ehliyetin olduğunu düşündüm.
Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.
Tom'a güvenebileceğimi düşündüm.
Senin Boston'a gittiğini düşündüm.
Sadece bir şey söylediğini düşündüm.
Tom'un Avustralya'da olduğunu düşündüm.
Senin bir Kanadalı olduğunu düşündüm.
Bu kırmızı şapkaya ne dersiniz?
Bu düşündüğümden farklı.
Tom'un Boston'da yaşadığını düşünüyordum.