Examples of using "Omgaan" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi bununla uğraşmak zorundayım.
- Bunu bizzat halletmeliyim.
- Bunu kendim halletmek zorundayım.
- Bunu kendim halletmem gerekiyor.
Tom'un kafası sayılara iyi çalışıyor.
Çevre kirliliği ile nasıl uğraşacağın ciddi bir konudur.
Öğretmen, öğrencilerle iyi başa çıkıyor.
Üçüncü olarak da fikirler ile olan ilişkinizi değiştirmelisiniz.
Tom'la nasıl baş edeceğimi bilmiyorum.
Onun davranma tarzına katlanabiliyor musun?
Çünkü iç dünyamızla mücadelemiz her şeyi yönetiyor.
Benim tahammül ettiğim şeye dayanamayanlar depolarda bırakılacak.
her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.
- Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- Hesaplamalı dilbiliminde birçok dil bilmenin yanı sıra iyi bir bilgisayar kullanım bilgisi gereklidir.
İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.