Examples of using "Zelf" in a sentence and their turkish translations:
Kendi kararını ver.
- Kendin bak.
- Kendin karar ver.
- Kendini yargıla.
Kendini yargıla!
Kendin karar ver!
karmaşık bir kadro sistemini miras aldı
Onu kendiniz yapın.
Kendinizi kontrol edin.
Kendin al.
- Onu kendim yaptım.
- Kendim yaptım.
O bizzat geldi.
hepimiz kolektif geleceğimizi şekillendirdiğimiz
Onu bizzat kendim biliyorum.
Onu kendiniz deneyin.
Kendim süreceğim.
kelimenin kendisinin tehlikesi,
"Bulmuşken yiyeyim bari."
Kendiniz de gidebilirsiniz.
- Onu ben kendim yaptım.
- Kendim yaptım.
O onu kendisi yaptı.
- Düş yakamdan.
- Huzur ver!
- İşin gücün yok mu senin!
Onu kendiniz mi yaptınız?
- Bunu kendi başıma yapmak zorunda kaldım.
- Onu yalnız başıma yapmak zorunda kaldım.
Bunu kendin mi çizdin?
Onu yalnız başıma yapmayı tercih ederim.
Onu ben kendim gördüm.
Ne hali varsa görsün.
Ben kendim de korkuyorum.
Sami kendisi de Müslüman.
Bana kendiniz öyle söylediniz.
Onu kendin yapman gerekecek.
ve hatta devin kendisi hakkında bile.
düşük kaliteli uyku olabilir.
ve bir şey yakalamaya çalışırım.
Bu denemek istemeyeceğiniz bir şey.
çünkü ya bunu bizzat tecrübe etmişlerdi
İlki, birey odaklı mükemmeliyetçilik,
Zeus'un bizzat fırlattığı silahtan mesela?
Bunu kendime her zaman yapıyorum.
Elbisesini tek başına değiştirmek zorunda kaldı.
Onu kendi başına yapmasına izin verme.
Onu kendim yapmadım.
İşi kendi kendime bitirdim.
Ev ödevini tek başına mı yaptın?
- Bunu bizzat halletmeliyim.
- Bunu kendim halletmek zorundayım.
- Bunu kendim halletmem gerekiyor.
Başvurumu kendim sundum.
Tom'la kendim konuşacağım.
- Evimizi kendimiz boyadık.
- Evimizin badanasını kendimiz yaptık.
Ben tek başıma karar verdim.
Ben bu sorunu kendim çözmek zorundayım.
Tom sorunu tek başına çözdü.
Hiçbir şey yeşilin kendisinden daha yeşil değildir.
Ben kesinlikle Tom'u yenebilirim.
Bavulu yalnız taşıyabilir misiniz?
Jane mektubu kendisi yazdı.
Ben bu kitabı kendim için ayıracağım.
Bu giysiyi ben kendim yaptım.
- İşi tek başıma bitirmek istiyorum.
- İşi kendi başıma bitirmek istiyorum.
Sorunlarını kendin çözmek zorundasın.
Tamam, bu denemek istemeyeceğiniz bir şey.
çünkü teknolojinin kendisi
Ama en büyük abi kendi başına tırmanabiliyor.
Napolyon'un kendisi, “Ne asker!
Bütün elbiselerini kendi yapabiliyor.
Aktrisin kendisiyle konuştum.
Boş ver, onu kendim yapabilirim.
Bu hikayeyi Tom bana kendi anlattı.
Bunun için endişelenme. Kendim gideceğim.
Köpeğine kendin bakmalısın.
Bunu kendi başına yapabilirdin.
Birincisi, teknolojinin kendi doğası.
Burada bizim sürdüğümüz bir araba vardır.
Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.
Tom kendi kararlarını verebilecek kadar büyük.
Öğretmen olmayı ben kendim seçtim.
Tom bu mektubu kendi yazmış olamaz.
Ne yazık ki bizzat gitmen gerekecek.
Daha iyisini ben de söyleyemezdim.
Fakat benim, bilhassa, kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
ve saldırmaya hazır gergedanların öldürülmesi öldürmelerinden daha olası.