Translation of "Oma" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Oma" in a sentence and their turkish translations:

Fijne verjaardag, oma.

Doğum günün kutlu olsun, büyükanne.

Wat mijn oma betreft,

Şimdi, anneanneme gelecek olursak

Mijn oma praat langzaam.

- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.

Waar woont je oma?

Büyükannen nerede yaşıyor?

Dit is mijn oma.

O benim büyükannem.

Mijn oma woonde bij ons.

Büyükannem bizimle yaşadı..

Hoe oud is je oma?

- Anneannen kaç yaşında?
- Babaannen kaç yaşında?

Mijn oma is honderd geworden.

Anneannem yüz yaşına geldi.

Was mijn oma omringd met mensen,

etrafı insanlarla çevrilmişti.

Maar zoals mijn oma altijd zei:

Büyükannemin her zaman söylediği gibi:

Ongeveer een jaar voordat oma overleed,

Büyükannem ölmeden bir yıl kadar önce,

Mijn oma wilde thuis begraven worden.

Anneannem memleketinde gömülmek istedi.

Hij is opgevoed door zijn oma.

O büyükannesi tarafından büyütüldü.

Overdag past Oma op de kinderen.

Gün boyunca, büyükanne çocukları gözetler.

Mijn oma is 75 jaar oud.

Babaannem 75 yaşında.

Mijn vaders moeder is mijn oma.

Babamın annesi benim büyükannemdir.

Mijn oma gaf mij deze halsketting.

Büyükannem bana bu kolyeyi verdi.

Haar oma werd 88 jaar oud.

Onun büyükannesi seksen sekiz yaşına kadar yaşadı.

Oma wist niet dat ik homoseksueel was.

Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.

Zelfs mijn oma kan een sms'je versturen.

Büyükannem bile bir mesaj gönderebilir.

Maar nadat oma stierf nam mijn zelfvertrouwen af,

Ama büyükannem öldükten sonra bu güven dalışa geçti

- Grootmoeder kijkt graag tv.
- Oma kijkt graag tv.

- Büyükannem TV izlemeyi seviyor.
- Büyükanne televizyon izlemekten hoşlanır.

- Mijn grootmoeder kan vliegen.
- Mijn oma kan vliegen.

- Babaannem uçabiliyor.
- Babaannem uçabilir.
- Anneannem uçabiliyor.
- Anneannem uçabilir.

Mijn oma betaalde voor mijn reis naar Boston.

Büyükannem, Boston'a gidiş ücretimi ödedi.

Mijn oma van mijn moeders kant woont in Osaka.

- Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.
- Anneannem Osaka'da yaşıyor.

Komt het neer op iets dat mijn oma altijd zei:

büyükannemin hep söylediği bir söze geliyoruz.

Ik heb bloemen gekocht, omdat ik mijn oma vanmiddag ga bezoeken.

Bu öğleden sonra anneannemi ziyaret edeceğim için çiçek satın aldım.

- Mijn grootmoeder bezit veel sjaals.
- Mijn oma heeft een hoop sjaals.

Büyükannemin bir sürü eşarbı var.

- Oma strooide bloem op de deegrol, zodat het deeg er niet zou aankleven.
- Oma besprenkelde bloem op de deegroller zodat het deeg er niet aan zou kleven.

Büyükannem hamur yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.

Van iedereen in de familie voelde ik de diepste band met mijn oma.

Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.

Zij was daar omdat mijn oma kanker had en die dag geopereerd werd.

O gün anneannem kanser ameliyatı olduğu için oradaydı.

- Zelfs mijn grootmoeder kan een sms versturen.
- Zelfs mijn oma kan een sms'je versturen.

Büyükannem bile SMS gönderebilir.

De kinderen waren blij opa en oma te zien, die zij al lang niet hadden gezien.

Çocuklar uzun süredir görmedikleri dedelerini ve anneannelerini gördükleri için mutluydular.