Examples of using "Oma" in a sentence and their turkish translations:
Doğum günün kutlu olsun, büyükanne.
Şimdi, anneanneme gelecek olursak
- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.
Büyükannen nerede yaşıyor?
O benim büyükannem.
Büyükannem bizimle yaşadı..
- Anneannen kaç yaşında?
- Babaannen kaç yaşında?
Anneannem yüz yaşına geldi.
etrafı insanlarla çevrilmişti.
Büyükannemin her zaman söylediği gibi:
Büyükannem ölmeden bir yıl kadar önce,
Anneannem memleketinde gömülmek istedi.
O büyükannesi tarafından büyütüldü.
Gün boyunca, büyükanne çocukları gözetler.
Babaannem 75 yaşında.
Babamın annesi benim büyükannemdir.
Büyükannem bana bu kolyeyi verdi.
Onun büyükannesi seksen sekiz yaşına kadar yaşadı.
Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.
Büyükannem bile bir mesaj gönderebilir.
Ama büyükannem öldükten sonra bu güven dalışa geçti
- Büyükannem TV izlemeyi seviyor.
- Büyükanne televizyon izlemekten hoşlanır.
- Babaannem uçabiliyor.
- Babaannem uçabilir.
- Anneannem uçabiliyor.
- Anneannem uçabilir.
Büyükannem, Boston'a gidiş ücretimi ödedi.
- Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.
- Anneannem Osaka'da yaşıyor.
büyükannemin hep söylediği bir söze geliyoruz.
Bu öğleden sonra anneannemi ziyaret edeceğim için çiçek satın aldım.
Büyükannemin bir sürü eşarbı var.
Büyükannem hamur yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.
O gün anneannem kanser ameliyatı olduğu için oradaydı.
Büyükannem bile SMS gönderebilir.
Çocuklar uzun süredir görmedikleri dedelerini ve anneannelerini gördükleri için mutluydular.