Examples of using "Praat" in a sentence and their turkish translations:
Yerin kulağı var.
Konuş!
Yabancılarla asla konuşma.
Benimle konuşma.
Konuşmayı severim.
Meg çok konuşur.
Tom ile konuş.
O, iyi konuşur.
Konuş benimle.
O çok konuşur.
Birisiyle konuş.
Onlarla konuş.
- Paul çok konuşur.
- Paul çok konuşuyor.
O, çok konuşur.
Benimle konuş!
- Ben sürekli olarak kendi kendime konuşurum.
- Daima kendi kendime lakırdı ederim.
Yüksek sesle konuşma.
- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.
O, çok fazla konuşur.
Ben konuşurken dinle.
- Konuşma.
- Konuşmayın.
- Konuşmayınız.
Lütfen, konuş benimle.
Çok fazla konuşuyorsun.
Ben kimle konuşuyorum?
Hiç kimse benimle konuşmuyor.
Tom kendi kendine konuşuyor.
Konuşma!
Kendi kendime konuşuyorum.
Bizim hakkımızda konuşur musunuz?
Avukatlarımla konuş.
- Lütfen sesini alçalt.
- Lütfen sesinizi alçaltın.
- Lütfen sesinizi alçaltınız.
Öyle yapmacık konuşma!
Tom çok yüksek sesle konuşur.
Sami İslam hakkında konuşuyor.
Hiç kimse ülkem hakkında konuşmuyor.
O, uykusunda konuşuyor.
Okuma odasında konuşma.
Uykumda konuşurum.
Seninle konuşmam.
Onunla öyle konuşma.
Sen uykunda konuşuyorsun.
Erkek kardeşim çok fazla konuşur.
Tom sık sık kendi kendine konuşur.
Ben arkadaşımla konuşuyorum.
Erkek kardeşim çok hızlı konuşur.
Bitkilerinle konuşur musun?
Çocuğumla konuşuyorum.
Boston'dan bahsetmeyi seviyorum.
Öyle konuşma.
- Böyle konuşma.
- Öyle konuşma.
ve cinsiyet kurallarına uyduğumda
Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
Daha yüksek sesle konuşun lütfen.
Sanki her şeyi biliyor gibi konuşuyor.
Facebook'ta onunla konuşuyorum.
Benimle konuş!
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Ben hızlı konuşurum.
Kendim hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.
Ağzın doluyken konuşma.
Tom düşünmeden konuşur.
Kapa çeneni! Çok fazla konuşuyorsun.
Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Köpeğinle konuşur musun?
Ben seninle konuştuğum zaman bana bak.
Her zaman karısını kötülüyor.
- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
- Sanki patronmuşsun gibi konuşuyorsun.
Birisi konuşuyor.
Mary her gün Tom'un annesiyle konuşur.
Tom benimle tekrar asla konuşmayabilir.
Neden bu konuda benimle konuşmuyorsun?
Tom konuşuyor.
Sorunlarım hakkında konuşmayı sevmiyorum.
Bir ev kadınına, sokaktaki adama, çiftçiye,
Ben kiminle konuşuyorum?
Makineyi çalıştırdım.
Kadın, öğretmenmiş gibi konuşuyor.
O, hiç kimseyle konuşmayan bir adamdır.
Sesini alçalt.
Çok fazla konuşuyorsun.
Tom'un Mary ile konuşmasını istemiyorum.