Examples of using "Steek" in a sentence and their turkish translations:
Dilini dışarı çıkar.
Elini kaldır.
Elinizi kaldırın.
Sağ elinizi kaldırın.
Caddeyi geç.
Cüzdanını ortadan kaldır.
Mumları yakın.
- Mumu yak.
- Kandili yak.
Nehri geçin!
Sadece elinizi kaldırın.
Her şeyi bir taksiye koy.
Mumu yakma.
Her sabah demir yolu hattını geçerim.
Gerçeği yok sayma.
Tom terk edildi.
Elini pencerenin dışına uzatma.
O kadar meraklı olma.
Tom, Mary'yi terk etti.
Dürüst olun ve eğer "deli meşgul" ifadesini
- O çocuklarını terk etti.
- O, çocuklarını terk etti.
Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.
Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.
Bir şey göremiyorum.
Bir şey göremedim.
Birkaç gün önce yaptığın gibi yüzümü kara çıkarma.
Tom'u geride bıraktılar.
Piller nereye gidiyor?
O, çocuklarını arkada bıraktı.
Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.
Sokulacak olursa ölebilir. Ama neyse ki arılar saldıramayacak kadar üşüyor.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.