Examples of using "Ingewikkeld" in a sentence and their turkish translations:
İnsanlar komplike.
Bu durum karmaşık.
Dil bilgisi çok karmaşık.
Kimya çok karmaşık olabilir.
Bu karışık, biliyorsun.
O tam olarak roket bilimi değil.
Onun yalanı konuları karıştırdı.
Bu çok karmaşık bir konu.
Anlaşılması güç olduğu için size okuyacağım.
Yani, bu durum işleri karmaşık hale getiriyor ve biraz da korkutu.
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.