Examples of using "Zaak" in a sentence and their turkish translations:
Olay çözüldü!
Dava kapandı.
O onun işi.
- Atılan ok geri dönmez.
- İş kararlaştırıldı.
Bu durum karmaşık.
Bu meseleyi nasıl görüyorsunuz?
argüman topluyormuşum,
O benim kendi işim.
Benim endişem bu değil.
Bu tartışılmaz bir konu.
Onlar olayı araştıracak.
Davayı kazandın mı?
Sabır bir erdemdir.
Bu ciddi bir konu.
O kötü bir şey mi?
- O onun işi değildir.
- Onu ilgilendirmez.
- Bundan ona ne!
Tom'un kendi işi var.
Savaş korkunç bir şeydir.
Onun yalanı konuları karıştırdı.
Parlamenter dokunulmazlık tartışmalı bir konudur.
Bu çok ciddi bir konu.
Bu konu ile bir ilgim yok.
Medya her şeyi orantısız olarak açığa vurdu.
Paula acil bir işe çağrıldı.
- Bir şeyi değiştirmeyecek.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şey değiştirmeyecek.
Sana olayı anlatacağım.
Tom ayrıntılı olarak konuyu açıkladı.
Yasa bu durumda uygulanmaz.
Bu durumda benim için alarm çanları çaldı,
- Ben konuyla ilgili sana tavsiyede bulunacağım.
- O konuda size öğüt vereceğim.
Konu bana birçok uykusuz gecelere mal oldu.
Olay hakkında yalan söylemekle suçlandı.
Bu hususla hiçbir ilgim yok.
Bu konudaki desteğini takdir ederdim.
Durum ile bir ilgim yok.
İşlerin ne kadar ciddi olduğunu biliyorsun, değil mi?
Onun davayla ilgili yapacak bir şeyi var.
davasının tekrar açılması için yalvararak.
Masumiyet güzel bir şey.
Ben bu işin içinde yer almak istemiyorum.
Gerçekçi olmak gerekirse, bu konu onu hiç ilgilendirmez.
bunun daha çok araştırmaya değer bir şey olduğunu düşündük.
Avukat karşılıksız yapılan servislerini önerdi.
Bu çok ciddi bir mesele.
Onun konu ile ilgisi olduğunu sanmıyorum.
Bu onu ilgilendirmez.
Babasının emekliliği üzerine işi devraldı.
O, senden öğrendiğim en önemli şey.
Eğer mümkünse, bu dava ile ilgili yeni bilgiler almak istiyorum.
Herkes kimseyi ilgilendirmiyormuş gibi gülüyor, özellikle de hayatı boyunca hiç bu kadar komik bir şey görmediğini
Sanırım meseleyi onunla tartışmamın zamanıdır.
İşi babamdan devraldım.
- Bir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şeyi değiştirmeyecek.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şey değiştirmeyecek.
Askeri mahkeme hapis cezasını reddetti, bu yüzden davası Akranlar Odası'na gitti.
Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.