Translation of "Zeer" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Zeer" in a sentence and their turkish translations:

- Duitsers zijn zeer sluw.
- Duitsers zijn zeer gewiekst.

- Almanlar çok üçkâğıtçı.
- Almanlar çok kurnaz.

- Haar huis is zeer modern.
- Hun huis is zeer modern.

Onların evi çok moderndir.

- Zijn huis is zeer modern.
- Haar huis is zeer modern.

Onun evi çok moderndir.

Het was zeer populair.

Oldukça büyük bir şeydi.

We waren zeer enthousiast.

Epey heyecanlıydık.

Hij is zeer depressief.

O çok bunalımdaydı.

Een zeer goed idee!

Mükemmel bir fikir.

Het spijt me zeer.

Ben çok üzgünüm.

Dat betwijfel ik zeer.

Bundan çok şüpheliyim.

Tom was zeer gelukkig.

Tom gerçekten mutluydu.

Tom is zeer rijk.

Tom son derece zengin.

Zij is zeer mooi.

O çok güzel.

Je bent zeer hulpvaardig.

Sen çok yardımseversin.

We zijn zeer tevreden.

Biz çok memnunuz.

Dat is zeer duur!

O çok pahalı!

Tom was zeer geduldig.

Tom çok sabırlıydı.

Iedereen was zeer bezorgd.

Herkes çok endişeliydi.

Tom eet zeer snel.

Tom çok hızlı yer.

Mijn benen doen zeer.

Bacaklarım ağrıyor.

Ik ben zeer tevreden.

Ben çok memnunum.

Het is zeer beschadigd.

Kötü hasar gördü.

Tom is zeer streng.

- Tom çok katı.
- Tom çok otoriter.

Het is zeer ernstig.

- Bu çok ciddi.
- Bu gerçekten ciddi.

Jij bent zeer elegant.

Sen çok zarifsin.

Dat is zeer gedetailleerd.

O çok dataylı.

Ik ben zeer entertainend.

Ben çok eğlenceliyim.

Aardappelen zijn zeer goedkoop.

Patates çok ucuzdur.

Tom is zeer conservatief.

Tom çok muhafazakar.

Tom is zeer betrouwbaar.

Tom çok güvenilir.

Eieren zijn zeer broos.

Yumurtalar çok kırılgandır.

Tom is zeer bang.

Tom çok korkmuş.

Tom is zeer bevooroordeeld.

Tom çok önyargılı.

- De toegang voor rolstoelgebruikers is zeer beperkt.
- De toegang voor rolstoelen is zeer beperkt.
- De rolstoeltoegankelijkheid is zeer beperkt.

Tekerlekli sandalye erişimi çok sınırlıdır.

- Tom maakt veel lawaai.
- Tom is zeer luidruchtig.
- Tom is zeer lawaaierig.

Tom çok gürültücü.

Bob kwam zeer laat thuis.

Bob eve çok geç geldi.

Ik voelde me zeer ongemakkelijk.

Ben çok garip hissettim.

Hij spreekt zeer goed Engels.

O, İngilizceyi çok iyi konuşur.

Dit medicijn is zeer effectief.

Bu ilaç çok etkili.

Hun huis is zeer modern.

Onların evi çok moderndir.

Deze film is zeer omstreden.

Bu film son derece tartışmalı.

Die straat was zeer lawaaierig.

Şu sokak çok gürültülüydü.

Haar toespraak was zeer scherpzinnig.

Onun konuşması espri doluydu.

Jouw dochter is zeer mooi.

Kızın çok hoş.

Het is eigenlijk zeer simpel.

Bu çok basit aslında.

Zijn huis is zeer modern.

Onun evi çok modern.

Zijn concert was zeer goed.

Onun konseri çok iyiydi.

Dit boek was zeer interessant.

Bu kitap çok ilginçti.

Hij speelt zeer goed tennis.

O çok iyi tenis oynar.

Tom spreekt zeer goed Frans.

Tom çok iyi Fransızca konuşur.

Paarden zijn zeer gevoelige dieren.

Atlar çok hisli hayvanlardır.

Mary is mij zeer lief.

Mary benim için çok değerli.

Haar huis is zeer modern.

Onun evi çok moderndir.

Het spel was zeer interessant.

Oyun çok ilginçti.

Scheikunde kan zeer ingewikkeld zijn.

Kimya çok karmaşık olabilir.

Spiekbriefjes schrijven is zeer nuttig.

Kopya yazmak çok yararlıdır.

Dit zijn zeer oude boeken.

Bunlar çok eski kitaplar.

Dit gebied is zeer afgelegen.

Bu bölge son derece yalıtılmıştır.

Ooo, mijn hand doet zeer.

Uf, elim acıyor.

Wij beiden waren zeer hongerig.

Biz ikimiz de çok açtık.

Wij beiden waren zeer slaperig.

Biz ikimiz de çok uykuluyduk.

Haar carrière was zeer succesvol.

Onun kariyeri başarılarla doluydu.

Voor jou weet ik het niet, maar voor mij is dat zeer zeer belangrijk.

Sizin için bilmiyorum ama benim için bu çok çok önemli.

Zal ons geluk zeer onstabiel zijn,

mutluluğumuz çok istikrarsız

Ze deed een zeer diepgaande uitspraak

Çok etkili bir sözü vardı

Dit was een zeer beangstigend leermoment.

Bu gerçekten korkutucu bir eğitim anıydı.

De zeer eenvoudige versie is dit:

Ve çok basitleştirirsek

Dit was zeer traumatisch voor haar.

Bu onun için dehşet verici bir travmaymış.

Dit is zeer belangrijk tijdens noodsituaties.

Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir.

Het is een zeer stille kamer.

O çok sessiz bir oda.

Hij was zeer lief voor hen.

O, onlara karşı çok nazikti.

Hij heeft een zeer levendige verbeelding.

Onun çok canlı bir hayal gücü var.

Maria is zeer onder de indruk.

Mary çok etkilenmiş.

We hebben een zeer beperkte voorraad.

Çok sınırlı bir stoğumuz var.

Een bijensteek kan zeer pijnlijk zijn.

Arı sokması çok acı verici olabilir.

Zij is een zeer mooie vrouw.

O çok güzel bir kadın.

Jij bent een zeer aantrekkelijke vrouw.

Sen çok çekici bir kadınsın.

Mijn moeder is mij zeer dierbaar.

Annemi çok seviyorum.

Winkelstraten zijn zeer rustig op werkdagen.

Alışveriş caddeleri, iş günlerinde çok sakindir.

Het VN-gebouw is zeer indrukwekkend.

Birleşmiş Milletler binası çok etkileyici.

Die Hongaarse meisjes zijn zeer mooi.

Şu Macar kızları çok güzel.

Dit soort werk is zeer gevaarlijk.

Bu tür iş çok tehlkeli.

Tom had een zeer slechte dag.

Tom çok kötü bir gün geçirmişti.

Noorwegen heeft een zeer lage bevolkingsdichtheid.

Norveç'in çok düşük bir nüfus yoğunluğu var.

Ze waren zeer gelukkig met elkaar.

Onlar birlikte çok mutluydular.

Fins is een zeer interessante taal.

Fince çok ilginç bir dildir.

Het is een zeer beloftevolle jongeman.

- O, geleceği çok parlak genç bir adamdır.
- O, çok umut verici genç bir adamdır.

Dit is een zeer harde matras.

Bu çok sert bir yatak.

De tweede les is zeer eenvoudig.

İkinci ders çok basittir.

Natuurlijk kan chloor zeer giftig zijn.

Tabii klorin çok zehirli olabilir.

Het is een zeer ingewikkelde vraag.

O çok karmaşık bir soru.