Examples of using "Zeer" in a sentence and their turkish translations:
- Almanlar çok üçkâğıtçı.
- Almanlar çok kurnaz.
Onların evi çok moderndir.
Onun evi çok moderndir.
Oldukça büyük bir şeydi.
Epey heyecanlıydık.
O çok bunalımdaydı.
Mükemmel bir fikir.
Ben çok üzgünüm.
Bundan çok şüpheliyim.
Tom gerçekten mutluydu.
Tom son derece zengin.
O çok güzel.
Sen çok yardımseversin.
Biz çok memnunuz.
O çok pahalı!
Tom çok sabırlıydı.
Herkes çok endişeliydi.
Tom çok hızlı yer.
Bacaklarım ağrıyor.
Ben çok memnunum.
Kötü hasar gördü.
- Tom çok katı.
- Tom çok otoriter.
- Bu çok ciddi.
- Bu gerçekten ciddi.
Sen çok zarifsin.
O çok dataylı.
Ben çok eğlenceliyim.
Patates çok ucuzdur.
Tom çok muhafazakar.
Tom çok güvenilir.
Yumurtalar çok kırılgandır.
Tom çok korkmuş.
Tom çok önyargılı.
Tekerlekli sandalye erişimi çok sınırlıdır.
Tom çok gürültücü.
Bob eve çok geç geldi.
Ben çok garip hissettim.
O, İngilizceyi çok iyi konuşur.
Bu ilaç çok etkili.
Onların evi çok moderndir.
Bu film son derece tartışmalı.
Şu sokak çok gürültülüydü.
Onun konuşması espri doluydu.
Kızın çok hoş.
Bu çok basit aslında.
Onun evi çok modern.
Onun konseri çok iyiydi.
Bu kitap çok ilginçti.
O çok iyi tenis oynar.
Tom çok iyi Fransızca konuşur.
Atlar çok hisli hayvanlardır.
Mary benim için çok değerli.
Onun evi çok moderndir.
Oyun çok ilginçti.
Kimya çok karmaşık olabilir.
Kopya yazmak çok yararlıdır.
Bunlar çok eski kitaplar.
Bu bölge son derece yalıtılmıştır.
Uf, elim acıyor.
Biz ikimiz de çok açtık.
Biz ikimiz de çok uykuluyduk.
Onun kariyeri başarılarla doluydu.
Sizin için bilmiyorum ama benim için bu çok çok önemli.
mutluluğumuz çok istikrarsız
Çok etkili bir sözü vardı
Bu gerçekten korkutucu bir eğitim anıydı.
Ve çok basitleştirirsek
Bu onun için dehşet verici bir travmaymış.
Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir.
O çok sessiz bir oda.
O, onlara karşı çok nazikti.
Onun çok canlı bir hayal gücü var.
Mary çok etkilenmiş.
Çok sınırlı bir stoğumuz var.
Arı sokması çok acı verici olabilir.
O çok güzel bir kadın.
Sen çok çekici bir kadınsın.
Annemi çok seviyorum.
Alışveriş caddeleri, iş günlerinde çok sakindir.
Birleşmiş Milletler binası çok etkileyici.
Şu Macar kızları çok güzel.
Bu tür iş çok tehlkeli.
Tom çok kötü bir gün geçirmişti.
Norveç'in çok düşük bir nüfus yoğunluğu var.
Onlar birlikte çok mutluydular.
Fince çok ilginç bir dildir.
- O, geleceği çok parlak genç bir adamdır.
- O, çok umut verici genç bir adamdır.
Bu çok sert bir yatak.
İkinci ders çok basittir.
Tabii klorin çok zehirli olabilir.
O çok karmaşık bir soru.