Translation of "Huwelijk" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Huwelijk" in a sentence and their turkish translations:

Ons huwelijk is over.

Evliliğimiz bitti.

Het huwelijk verandert mensen.

Evlilik insanları değiştirir.

Mijn huwelijk is over.

Evliliğim bitti.

Morgen is hun huwelijk.

- Onların düğünü yarın.
- Onların düğünleri yarın.

Zal hun huwelijk werken?

Onların evlilikleri işe yarayacak mı?

Het huwelijk is een loterij.

Evlilik bir piyangodur.

Hun huwelijk vindt morgen plaats.

Düğünleri yarın olacak.

Ik ben tegen het huwelijk.

Evliliğe karşıyım.

Zij feliciteerden hem met zijn huwelijk.

Evliliği için onu tebrik ettiler.

Heeft hij jou ten huwelijk gevraagd?

Sana evlenme teklif etti mi?

Wat vind je van seks voor het huwelijk?

- Evlilik öncesi seks hakkında nasıl hissediyorsun?
- Evlilik öncesi seks hakkında nasıl düşünüyorsun?

Hij vroeg haar ten huwelijk, en ze zei ja.

Mary'nin kendisiyle evlenmesini istedi, ve o kabul etti.

Je moet eraan werken om je huwelijk te redden.

- Evliliğini kurtarmak adına çaba sarf etmen gerek.
- Evliliğini kurtarmak için uğraşmalısın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışmalısın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışmak zorundasın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışman gerekiyor.

Een huwelijk behoort wederzijds en oneindig leerzaam te zijn.

Evlilik karşılıklı olarak ve son derece eğitici olmalı.

Het huwelijk is niet iets waarvoor jongeren zich interesseren.

Evlilik genç insanları ilgilendiren bir konu değildir.

Hij raapte al zijn moed bij elkaar en vroeg haar ten huwelijk.

Cesaretini topladı ve ona evlenme teklif etti.

Het huwelijk is een soort inbreuk op de rechten van de mens.

Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.

Ik zou liever sterven dan mijn maagdelijkheid op te geven voor het huwelijk.

Evlilik öncesi bekâretimden feragat etmektense ölmeyi tercih ederim.

Het is me gelukt om de goedkeuring van mijn ouders te krijgen voor mijn huwelijk.

Düğünüm için ailemin iznini almayı başardım.

Ze hadden besloten het huwelijk uit te stellen tot haar broer terug was gekomen uit het buitenland.

Erkek kardeşi yurt dışından dönünceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiler.

Als je wilt dat dit huwelijk werkt, zul je moeten kiezen tussen tijd met me doorbrengen en de hele tijd werken.

Eğer bu evliliği iş için istiyorsan benimle zaman geçirmek ve sürekli çalışmak arasında seçim yapman gerekiyor.