Examples of using "Gegroeid" in a sentence and their turkish translations:
Sen büyüdün, Tom.
Onun kızı, artık eski kıyafetleri gelmeyecek kadar büyümüş.
Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü.
Bu erkek denizaslanı sırf balık yiyerek bu kadar büyümedi.
"Mareşal Suchet, son görüşmemizden bu yana çok büyüdün!" İmparator