Translation of "Erkennen" in Turkish

En we moeten erkennen

ve kabul etmeliyiz ki

Ik vrees dat hij nooit zijn schuld zal erkennen.

- Korkarım o suçunu asla itiraf etmeyecek.
- Maalesef suçunu asla kabul etmeyecek.

Dat betekent erkennen dat technologie die volgt wie we zijn,

Ancak bu, kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, ne söylediğimizi

...of erkennen we dat we weinig water hebben, het moeten aanvullen...

Yoksa az suyumuz kaldığını ve bunu doldurmam gerektiğini kabul edip

Dit alles vereist dat we een kracht groter dan onszelf moeten erkennen

Bütün bunlar kendimizden daha büyük bir gücü

Als we het mis hebben... ...erkennen we dat en corrigeren we dat.

Ve bir hata yaparsak bunu kabul edip düzeltmeye çalışacağız.