Examples of using "Schuld" in a sentence and their turkish translations:
Benim hatam.
Sadece kendini suçlamak zorundasın.
Benim hatam.
Senin hatan.
Herkesin bir suçu var.
Hepsi senin hatan.
Suçlanacak olan sensin.
- Bu senin hatan.
- Senin hatan.
- Bu benim suçum mu?
- Bu benim hatam mı?
Kimsenin suçu yok.
O kimin hatasıydı?
Buna Tom neden oldu.
Bu senin hatan.
Bu senin hatan mı yoksa bizim mi?
Hepsi bizim hatalarımızdı.
Beni suçlama.
Tom'u suçluyor musun?
Borç ve ihtiyaç komşudurlar.
Tom'u suçluyorum.
Neden Tom'u suçluyorsun?
Bu sizlerin suçu.
O bizi suçluyor.
O senin kendi hatan.
- Bu benim hatam değil.
- Benim hatam değildir.
O onun kendi hatasıydı.
Bu benim hatam değildi.
Suçunu itiraf etti.
Hepsi senin suçun!
Hepsi benim hatam.
Bu benim hatam değildi.
Trafik kazası onun suçu değildi.
Kaza onun suçu değildi.
Hepsi benim hatam değildi.
Üzgünüm, tamamen benim hatam.
Kaza için sen suçlanmayacaksın.
Birçok Amerikalı İspanya'yı suçladı.
- O, benim hatam değildi.
- Benim hatam değildi.
Onu suçlamayın.
Meredith'in kabahati değildi.
Kendini suçlamaktan vazgeç.
Sanırım benim hatam.
Seni suçlamazdım.
Olan şey Tom'un hatası değildi.
Bu benim hatam, seninki değil.
Bu senin hatan değil, endişelenme.
Sadece sen değil aynı zamanda ben de suçlanacaktım.
10 dolarlık ödenmemiş bir borcum var.
Kimin hatası olduğu fark etmez.
O, kazayla ilgili beni suçladı.
Müdür bunun senin hatan olduğunu söyledi.
O her zaman başka birinin hatasıdır.
ve diğer insanları,
Onun hatası değil, sadece hayatta kalıyor.
- Korkarım o suçunu asla itiraf etmeyecek.
- Maalesef suçunu asla kabul etmeyecek.
O suçu üzerime attı.
Kötü bir işçi aletlerini suçlar.
Kendi hatası için başkalarını suçladı.
Benim hatamdı Bay Phillips. Onunla alay ettim.
veya mutsuz olduğumuz zaman suçu onlara yüklediğimiz sürece
Kazadan dolayı sürücüyü suçladılar.
Bu tamamen benim suçum.
O suçunu itiraf etti.
Ancak bu durumda eğer kabahat olgunlaşmakta olan beyin de ise
Suçunu kabul edip etmemesinin hiçbir önemi yok.
Boston'da tekrar olanlar için onları suçlama.
Onlar kazaya neden olduğu için Tom'u suçladı.
Bu vefasızlık için de teknolojiyi suçlamıyoruz.
Onları suçlamazdım.
Endişelenmek olmayan bir borcu ödemek gibidir.
Her durumda, o her zaman benim hatam
Tom kulaklarına kadar borçlu.
Sayende iştahımı kaybettim.