Examples of using "Anti" in a sentence and their turkish translations:
- Sami çok İslam karşıtıydı.
- Sami İslam'a çok karşıydı.
Sami çok İslam karşıtı biri.
bu da doğa karşıtı demek
ve benim için ayrıca kadın karşıtı demek,
Bu, koruyucu bir nazar boncuğudur.
Tom, kenar yumuşatma seçeneğini kapattı.
Bu ülkenin lideri şiddetli bir biçimde Amerikan karşıtıdır.
- Adalar hakkındaki anlaşmazlık, Çin'de bazı Japon karşıtı protestolara yol açtı.
- Adalar hakkındaki ihtilaf, Çin'de bazı Japon karşıtı protestolara yol açtı.