Examples of using "Kwaad" in a sentence and their turkish translations:
Kızgın mısın?
O öfkelendi.
O sinirlendi.
Tom kızgın görünüyor.
Tom öfkelendi.
Amcam kızgın.
Gerçekten kızgındı.
Tom muhtemelen öfkeli.
Yanlış bir şey yapmıyoruz.
Kötülük bazen kazanır.
Sana kızgınım.
Diğerleri hakkında kötü konuşmayın.
Tom Mary'ye iftira ediyor.
İngiliz hükümeti kızmıştı.
Bu yüzden mi üzgünsün?
Öfkeli görünüyorsun.
- Onun kızgın olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım o kızgın.
Size zarar vermek istemiyoruz.
Neden Tom'a kızgınsın?
Sana herhangi bir zarar vermek istemiyorum.
Çok öfkelendi.
Tom'a kızgın değildim.
O onun çocuğuna kızgın.
"Neden kızgınsın?" "Kızgın değilim."
Para tüm kötülüklerin anasıdır.
Yorgunum ve biraz sıkıntılıyım.
O, kızmaya eğilimlidir.
Sinirli olmadığını umut ediyorum.
- Tom sinirlendi ve Mary'ye köpek gibi kötü sözler söyledi.
- Tom sinirlendi ve Mary'ye kaba lakaplar takarak hitap etti.
Bu, koruyucu bir nazar boncuğudur.
Doğru ve yanlış arasındaki farkı biliyor musun?
Tom kızgın görünüyor.
Bazı ilaçlar size faydadan çok zarar getirir.
Rica ederim eğer seni eleştirirsem bana kızma.
Ben onun kızacağından eminim.
Kızgın olmak için herhangi bir gerekçen yoktu.
Tom, Mary'yi o kadar kızgın görmemişti.
- O niçin kızgın?
- O niçin öfkeli?
Çok çılgınım.
Tom çok kızgındı.
Annemin kızacağından eminim.
Onun doğru ve yanlış anlayışı yoktur.
Amcam kızgın.
Belki de kelimeleri her şeye rağmen öfke dolu değildi.
Tek bir kalpte böyle kötülük görmemiştim!
İyiyi kötüden ayırt etmek kolaydır.
O, ona yardım etmediğim için kızgındı.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
Ben ona kızgınım.
Ondan ayrıldığım için o bana kızgındı.
Erkek kardeşin çok kızgın.
Tom sarhoştu ve kızgındı.
- Onu ne çok öfkelendirdi?
- Onu bu kadar sinirlendiren neydi?
Onun niçin o kadar kızgın olduğu hakkında bir fikrim yok.
Sınıfındaki diğer oğlanlar hakkında kötü konuşmamalısın.
Hayır, sana kızgın değilim, sadece hayal kırıklığına uğradım.
Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.
Eşiniz size çok kızgın.
- Bana kızmış, oysa ben ona bir şey yapmadım.
- Ben ona bir şey yapmadığım halde, bana kızgın.
O kadar kızdım ki konuşamadım.
Uzun zaman önce sana kızmayı bıraktım.
O, konuşamayacak kadar çok öfkeliydi.
Kızgınım çünkü biri benim bisikletimi çaldı.