Examples of using "نحفر" in a sentence and their turkish translations:
Bir tünel kazıp düzgün bir kar mağarası yapabiliriz.
Ölü Adam Çapası, cesur bir seçim. Öncelikle bir oyuk kazacağız.
Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.
Kazalım mı? Yoksa geri dönüp biraz su alarak onu oradan çıkartmaya mı çalışayım?
Kazalım mı? Yoksa geri dönüp suyu aldıktan sonra çıkartmayı mı deneyeyim?